Examples of using "طفيف" in a sentence and their turkish translations:
Jamal kendini biraz daha iyi hissediyor.
o ince tersine dönüşü yapacak.
Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Tom çoğunlukla hız limitinin biraz üzerinde sürer.