Translation of "الملابس" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "الملابس" in a sentence and their turkish translations:

وخياطة الملابس وصنع الأواني.

her şeyi o da yapıyordu.

لديّ بعض الملابس لك.

Senin için bazı kıyafetlerim var.

لماذا هذه الملابس مبعثرة؟

Neden bu kıyafetler ortalıkta duruyor?

الفساتين، الملابس الداخلية وحمالات الصدر؟"

külotunuz ve sütyeniniz için ne kadar para harcadınız?"

أحضر فاضل بعض الملابس لدانية.

Fadıl, Dania için bazı kıyafetler getirdi.

هي أنفقت كل مالها على الملابس.

O, parasının hepsini giysilere harcar.

وكنا نفعل ذلك فى غرفة الملابس.

kabinlerde yapardık.

كنت أنظر إلي أرضية غرفة الملابس،

Kabinlerin zeminine bakıyordum ve

ارتدى سامي بعض الملابس و خرج.

Sami bazı giysileri giyip dışarı çıktı.

رمى سامي الملابس التي استداها أثناء الجريمة.

Sami, suç sırasında giydiği kıyafetleri attı.

غسل الملابس باليد عملية صعبة ومضيعة للوقت.

Çamaşırları elle yıkamak zor ve zaman alıcıdır.

ومع ذلك ، فإن العباءة واحدة من الملابس الشائعة

Yine de ortak kıyafetlerden bir tanesi ise ferace

- أين الغسيل؟
- أين الملابس التي تحتاج إلى غسل؟

Çamaşırhane nerede?

أنفقت ليلى 8000 جنيه على الملابس ذلك الشّهر.

Leyla o ay giyimine 8.000 pound harcadı.

ارتدى سامي الملابس التي عادة ما يرتديها للعمل.

Sami düzenli iş elbiselerini giydi.

والسبب أن النساء المسلمات الأتراك غير مناسبات لهذه الملابس.

Gerekçesi ise Türk müslüman kadınlarının bu kıyafetlere uygun olmadığı

"و فى نهاية اليوم ، قم بإلقائه داخل غسالة الملابس"

Ve gün sonunda, yıkamaya bırakın.

أنفقت ليلى أكثر من عشرين ألف دولار على الملابس.

Leyla giyinmek için yirmi bin dolardan fazla harcadı.

‫ظل الناس يستخدمون صوف الخراف ‬ ‫في صناعة الملابس الثقيلة لقرون.‬

Koyunların yünleri yüzyıllardır giysi yapımında kullanılır.

إني الآن أختار بعض الملابس المناسبة كي أرتديها في العطلة.

Şu anda, tatil sırasında giymek için bazı uygun kıyafetler seçiyorum.

من حيث الملابس ، يختلف بشكل طفيف في الفترة العثمانية حسب المناطق.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

محطة الملابس ليقود هجومًا جديدًا ، ربما أنقذ نابليون من الأسر أو ما هو أسوأ.

muhtemelen Napolyon'u yakalanmaktan veya daha kötüsünden kurtaran yeni bir saldırıya öncülük etmek için soyunma istasyonundan ayrıldı .