Translation of "الفترة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الفترة" in a sentence and their turkish translations:

يعتقد الآن تلك الفترة

Ya şimdi düşünce o dönemi

بأموال الفترة 78000 ليرة تركية

Dönemin parasıyla 78000 TL'ye

حتى تلك الفترة القصيرة من الحزن

ve bu kısa mutsuzluk dönemlerimiz

في الفترة بين 1870 إلى 1970،

1870'ten 1970'e kadar,

أكبر إمبراطور في تلك الفترة ، كيروس

Dönemin en büyük İmparatoru olan Kiros

بالمقارنة مع نفس الفترة من السنة المنصرمة.

kıyaslanan benzer dönem sadece bir yıl öncesiydi.

لا يعكس يسوع ولا تلك الفترة الكثير

Ne İsa'yı nede o dönemi çokda fazla yansıtmamakta

مايكل أنجلو من عبقرية أخرى في تلك الفترة

Michelangelo'da o dönemin başka dahilerinden

بعد هذه الفترة التي كانوا يطلقون عليها الصدمة الشوكيّة،

"Belkemiği şoku" dedikleri şeyden sonra

دولةً واحدة. خلال الفترة الزمنية ذاتها كان النفط ينبثق

. İçinde olacak değişikliği onunla duyurmak için. Bir zamanlar

ظلت ماري عزباء طوال الفترة التي عاشتها في اليابان.

Mary Japonya'da bütün hayatı boyunca bekar kaldı.

سألتها ما الذي تريدين القيام به في الفترة المقبلة، فأجابت،

Ona şimdi ne yapmak istediğini sordum ve dedi ki,

‫وخلال تلك الفترة،‬ ‫طوّر أعقد حاسة بصر في مملكة الحيوان.‬

Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.

العمل مع العديد من المدن وأصحاب العمل في هذه الفترة

Birçok şehir ve işverenle çalışıyor bu dönemde

ويظن العلماء أنه يمكنك نقل العدوى خلال معظم هذه الفترة

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

ما قدمه هذا الفصل في هذه الفترة القصيرة سأقدم استقالتي غداً.

dünyada herhangi bir ilkokul sınıfı varsa ben yarın istifa edeceğim.

سألني عمّا قمت به لكي أعبرَ كل هذه أوقات الفترة الماضية

Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için

من حيث الملابس ، يختلف بشكل طفيف في الفترة العثمانية حسب المناطق.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

لم يتمكن من الدراسة في الجامعة بسبب هذه الفترة غير الشرعية

Bu gayrimeşruluk döneminden kaynaklı üniversitede okuyamadı

تلك الفترة كان يوجد مصاعدٌ فعلاً لكنها غير قادرةٍ على تحمل

o zamanlar gerçekten asansörler vardı, ancak tasarımcı ve mühendis Alicia Otis gelip

بتركيبه في متجر تايلور الجديد في نيويورك وفي نفس الفترة تم

kurmayı başardı . Aynı dönemde bir ofis binasına asansör kuruldu. Araçlar mevcut ve

28-30 يوم هو الفترة الطبيعية التي يحتاجها من يعاني من الإدمان

28-30 gün, bağımlılığı olan birinin tedavi almada geçirdiği

مع النضالات العظيمة لوزير الثقافة والسياحة في تلك الفترة ومدير متحف أوشاك.

Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı ve Uşak Müze Müdürünün çok büyük mücadelelleriyle

أحد الأعمال الهامة الأخرى التي قام بها في هذه الفترة هو الرسم.

Bu dönemdeki yaptığı diğer önemli çalışmalardan bir tanesi de eskiz

على الرغم من أنه كان أقل تسليحا من الفرسان الأوروبيين في هذه الفترة.

ancak o zamanlar Avrupalı ​​şövalyelerden daha az silahlıydılar.

بدأ ليوناردو دا فينشي في صنع اللوحة الأكثر شهرة في العالم ، الموناليزا ، في نفس الفترة

Leonardo Da Vinci yine aynı dönem dünyanın en çok bilinen tablosu olan Mona Lisa'yı yapmaya başladı