Examples of using "العثمانية" in a sentence and their turkish translations:
Osmanlıda taciz ve tecavüze
bilerek batıya dönüş hazırlığı için Anadolu'ya yürümeyi reddetti.
Osmanlı erzak ve birliklerinin Anadolu'dan gelmesini önlemek için orada kalacaktı.
En azından bir süre Osmanlı boyunduruğundan özgürlüklerini geri kazandılar.
Osmanlı'da ilk defa 1911 yılında
önümüzdeki birkaç ay boyunca güneyde Osmanlı topraklarına baskın yapmaya devam etti.
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Yaklaştıkça belli oldu ki, yıpranmış Osmanlı askerleri Sigismundu durduramayacak.
Osmanlı İmparatorluğu henüz Kosova savaşında zor ama önemli bir zafer kazandı
Bunun yanısıra bu anlaşma
Mehmed'in ordularının Anadolu'da savaş halinde olduğunu farkeden Vlad Osmanlı topraklarına yağmaya soyunur
ve harap etti, bu nedenle Bulgaristan'daki Osmanlı kuvvetleri Niğbolu'i ele geçirdi ve
ve Konstantinopolis'e döndüğünde Osmanlı yönetiminden feragat etti ve şehri batıdan yardım arayarak beklenen uzun kuşatmaya hazırladı.
Anadolu'daki çoğu Osmanlı askeri gibi, Macar birlikleri de Sırp topraklarına ilerleyerek
Eski Eflak prensi 2.Vlad'ın oğulları Vlad ve Radu kardeşler, Osmanlı sarayında soylu bir
Osmanlı baskınından sonra Sultan 2.Mehmed ile yapmış olduğu
Vlad Osmanlı sarayını Macar tarafına katılmak için terk etti. Burada geçirdiği yıllarını hiç unutmayacaktı
Bulgar Tuna Nehri kıyısındaki Osmanlı ve diğer Hıristiyan olmayan yerleşimlere saldırdı ve
Ardından gelen göğüs göğüse savaşta onlara yer verilmedi, Osmanlı generallerinden biri birçok personel