Translation of "العثمانية" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "العثمانية" in a sentence and their turkish translations:

المضايقة والاغتصاب في الدولة العثمانية

Osmanlıda taciz ve tecavüze

سوف تتفكّك السلطة العثمانية في البلقان.

bilerek batıya dönüş hazırlığı için Anadolu'ya yürümeyi reddetti.

نقل المؤن والقوات العثمانية من الأناضول،

Osmanlı erzak ve birliklerinin Anadolu'dan gelmesini önlemek için orada kalacaktı.

على الأقل لبعض الوقت استعادوا حريتهم من نير العثمانية

En azından bir süre Osmanlı boyunduruğundan özgürlüklerini geri kazandılar.

كانت المرة الأولى في الإمبراطورية العثمانية في عام 1911.

Osmanlı'da ilk defa 1911 yılında

وواصل غارتة الى الجنوب باتجاه الأراضي العثمانية خلال الأشهر القليلة المقبلة

önümüzdeki birkaç ay boyunca güneyde Osmanlı topraklarına baskın yapmaya devam etti.

من حيث الملابس ، يختلف بشكل طفيف في الفترة العثمانية حسب المناطق.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

بالاقتراب أكثر، بدا أن القوات العثمانية المتعبة لم تستطع إيقاف سيغيسموند.

Yaklaştıkça belli oldu ki, yıpranmış Osmanlı askerleri Sigismundu durduramayacak.

حققت السلطنة العثمانية انتصارًا صعبًا في معركة كوسوفو لكنه انتصار مهم

Osmanlı İmparatorluğu henüz Kosova savaşında zor ama önemli bir zafer kazandı

بالإضافة إلى ذلك، أوقفت المعاهدة القوات العثمانية التي تم إرسالها للسيطرة

Bunun yanısıra bu anlaşma

أدرك فلاد أن جيوش محمد يقاتلون في الأناضول ، واستعد لمهاجمة الأراضي العثمانية

Mehmed'in ordularının Anadolu'da savaş halinde olduğunu farkeden Vlad Osmanlı topraklarına yağmaya soyunur

في المناطق الجنوبية للمجر، بينما استولت القوات العثمانية في بلغاريا على نيكوبوليس

ve harap etti, bu nedenle Bulgaristan'daki Osmanlı kuvvetleri Niğbolu'i ele geçirdi ve

من الأتراك، وعند عودته إلى القسطنطينية خلع ولاءه من السيادة العثمانية وأعدّ

ve Konstantinopolis'e döndüğünde Osmanlı yönetiminden feragat etti ve şehri batıdan yardım arayarak beklenen uzun kuşatmaya hazırladı.

مع تمركز معظم القوات العثمانية في الأناضول، داهمت القوات المجرية عمق الأراضي الصربية،

Anadolu'daki çoğu Osmanlı askeri gibi, Macar birlikleri de Sırp topraklarına ilerleyerek

نشأ الأخوان فلاد ورادو ، أبناء الأمير الواتشي السابق فلاد الثاني دراكول ، في الدولة العثمانية

Eski Eflak prensi 2.Vlad'ın oğulları Vlad ve Radu kardeşler, Osmanlı sarayında soylu bir

بالنظر إلى أن الغارة العثمانية تشكل انتهاكًا للمعاهدة التي أبرمها مع السلطان محمد, فلاد

Osmanlı baskınından sonra Sultan 2.Mehmed ile yapmış olduğu

فلاد لم ينس هذا حتى بعد سنوات من تركه الدولة العثمانية للانضمام إلى صفوف المجر

Vlad Osmanlı sarayını Macar tarafına katılmak için terk etti. Burada geçirdiği yıllarını hiç unutmayacaktı

جيش فلاد بقصف المستوطنات العثمانية وغيرها من المستوطنات الغير المسيحية على ضفة نهر الدانوب البلغارية

Bulgar Tuna Nehri kıyısındaki Osmanlı ve diğer Hıristiyan olmayan yerleşimlere saldırdı ve

بالاشتباك الذي أعقب ذلك، لم يبق أحد على قيد الحياة، حيث سقط العديد من الطليعة العثمانية

Ardından gelen göğüs göğüse savaşta onlara yer verilmedi, Osmanlı generallerinden biri birçok personel