Examples of using "صدمة" in a sentence and their turkish translations:
Şok ediciydi!
Öylesine bir şoktu.
dehşet verici ve şok ediciydi.
ve kariyerimin şokunu yaşadım.
Saldırının darbesi yıkıcıydı.
Bu onun için dehşet verici bir travmaymış.
Bu sayının çok küçük olması aslında büyük sürpriz.
Bağdatın düşüşünden bir yıl sonra bile İslam dünyasında bunun şoku hissediliyordu.