Examples of using "سافر" in a sentence and their turkish translations:
Macera aramak için seyahate çıktı.
Tom ve Mary birlikte seyahat etti.
Kral Hüseyin Kahire'ye gitti.
O, İngilizce eğitimi almak amacıyla yurtdışına gitti.
Çoğu kilometrelerce yol tepmiştir.
Fadıl, Leyla'yı görmek için Kahire'ye gitti.
Tom geçen sene çok seyahat etti.
Sami köpeği ile yolculuk ediyordu.
Macar delegasyonu tüm büyük Avrupa ülkelerini ziyaret etti
Babam Çin'e gitti.
Babam asla yurt dışında bulunmadı.