Translation of "القاهرة" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "القاهرة" in a sentence and their turkish translations:

أسكن في القاهرة.

- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.

ليلى وليدة القاهرة.

Leyla, Kahire'nin bir yerlisidir.

- انتقل فاضل إلى القاهرة.
- انتقل فاضل للعيش في القاهرة.

Fadıl, Kahire'ye taşındı.

- تمّ اعتقال ليلى في القاهرة.
- اعتُقِلت ليلى في القاهرة.

Leyla, Kahire'de yakalandı.

أختي هنا في القاهرة.

Kız kardeşim burada Kahire'de.

عاد فاضل إلى القاهرة.

- Fadıl, Kahire'ye geri gitti.
- Fadıl, Kahire'ye geri döndü.

عادت ليلى إلى القاهرة.

Leyla, Kahire'ye geri döndü.

تهدّمت بناية في القاهرة.

Kahire'de bir bina çöktü.

عاد سامي من القاهرة.

Sami, Kahire'den döndü.

ذهب سامي إلى القاهرة.

Sami, Kahire'ye gitti.

- تخرّج فاضل من الثّانوية في القاهرة.
- أنهى فاضل دراسته الثّانويّة في القاهرة.

Fadıl, Kahire'deki liseden mezun oldu.

طائرة من موسكو الى القاهرة

moskova'dan kahire'ye giden bir uçak

الملك حسين سافر إلى القاهرة.

Kral Hüseyin Kahire'ye gitti.

لم تعد إلى القاهرة أبدا.

Kahire'ye geri döndü.

سرق فاضل سيارة في القاهرة.

Fadıl, Kahire'de bir araba çaldı.

اشترى فاضل منزلا في القاهرة.

Fadıl, Kahire'de bir ev satın aldı.

زارت ليلى سامي في القاهرة.

Leyla, Kahire'de Sami'yi ziyaret etti.

كانت ليلى تعيش شمال القاهرة.

Leyla, Kahire'nin kuzeyinde yaşıyordu.

كانت ليلى تعيش في القاهرة.

Leyla, Kahire'de yaşıyordu.

كانت ليلى عائدة إلى القاهرة.

Leyla, Kahire'ye geri geliyordu.

لدي بعض الأصدقاء في القاهرة.

Kahire'de birkaç arkadaşım var.

انتقل سامي للعيش في القاهرة.

Sami, Kahire'ye taşındı.

وعرضت على بوابة زويلة في القاهرة

Kahirenin heybetli Zuwila kapısında sallandırılmasını emretti.

أإلى القاهرة ذهبت أم إلى الاسكندرية؟

Kahire ya da İskenderiye'ye gittin mi?

تنقل جمال إلى القاهرة مع صديقته.

Jamal yeni kız arkadaşı ile Kahire'ye taşındı.

وصل جمال و سارا إلى القاهرة.

- Jamal ve Sarah Kahire'ye geldiler.
- Jamal ve Sarah, Kahire'ye ulaştılar.

انتقل فاضل و ليلى إلى القاهرة.

Fadıl ve Leyla, Kahire'ye taşındılar.

سافر فاضل إلى القاهرة لزيارة ليلى.

Fadıl, Leyla'yı görmek için Kahire'ye gitti.

عادت ليلى في قطار إلى القاهرة.

Leyla, Kahire'ye dönmek için bir tren yakaladı.

كانت ليلى تستمتع بحياتها في القاهرة.

Leyla, Kahire'de hayatının tadını çıkarıyordu.

انتقلت ليلى للعيش في القاهرة مؤخّرا.

Leyla geçenlerde Kahire'ye taşındı.

استقرّت ليلى في القاهرة، في مصر.

Leyla, Mısır'daki Kahire'ye yerleşti.

لا تزال ليلى تعيش في القاهرة.

Leyla hala Kahire'de yaşıyor.

أنشأ سامي عيادة مؤقّتة في القاهرة.

- Sami, Kahire'de derme çatma bir klinik kurdu.
- Sami, Kahire'de geçici bir klinik kurdu.

في القاهرة، تلقى تعليمه وفقًا لفروسية المماليك

Kahirede Memlük Furusiyya eğitiminden geçmişti.

يغادرون القاهرة اليوم متوجهين الى تل أبيب.

Tel Aviv'e gitmek için bugün Kahire'den ayrılıyorlar.

بقى فاضل في القاهرة أربعة أشهر تقريبا.

Fadıl yaklaşık dört ay boyunca Kahire'de kaldı.

ركب فاضل أوّل طائرة متوجّهة إلى القاهرة.

Fadıl, Kahire'ye ilk uçuşunu yaptı.

بقي فاضل في القاهرة و عمل هناك.

Fadıl kaldı ve Kahire'de çalıştı.

لم يسبق لي و أن رأيت القاهرة.

Kahire'yi hiç görmedim.

كان سامي جرّاحا تجميليّا بارزا في القاهرة.

Sami, tanınmış bir Kahireli plastik cerrahtı.

نطق سامي بالشّهادة بينما كان في القاهرة.

- Sami Kahire'de kelimeişehadet getirdi.
- Sami Kahire'de İslam'a geçti.

أقنع فاضل دانية كي تنتقل معه إلى القاهرة.

Fadıl, Dania'yı onunla birlikte Kahire'ye taşımaya ikna etti.

عند عودة الجيش إلى القاهرة، أصبح السلطان المملوكي الجديد

Ordunun Kahireye zaferle dönmesinden sonra

زواجها لجأت زوجةٌ للمحامي احمد مهران مدير مركز القاهرة

Kahire Hukuk Araştırmaları Merkezi müdürü avukat Ahmed Mahran'a başvurdu

سجّل والدي فاضل ابنهما في مدرسة راقية في القاهرة.

Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.

بقيا فاضل و ليلى معا لبضعة أيّام في القاهرة.

Fadıl ve Leyla, Kahire'de birlikte romantik bir hafta sonu geçirdiler.

كان فاضل يقطن في حيّ سكني بالقرب من القاهرة.

Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.

كانت حملة صعبة على دافوت ، الذي أصيب بالدوسنتاريا في القاهرة.

Kahire'de dizanteri geçiren Davout için zorlu bir kampanyaydı.

ساق سامي سيارته من القاهرة إلى الإسكندرية فقط ليبحث عن ليلى

Sami sadece Leyla'yı aramak için araçla Kahire'den İskenderiye'ye gitti.

كان سامي ذاهبا إلى القاهرة كي يمضي بعض الأيّام مع ليلى.

Sami, Leyla ile birkaç gün geçirmek için Kahire'ye gidiyordu.

لعب دورًا بارزًا في الحملة ، حيث ساعد في قمع الثورة في القاهرة ...

Kampanyada önemli bir rol oynadı, Kahire'deki isyanı bastırmaya yardım etti ...

بالعودة إلى القاهرة، اتفق قادة المماليك على أنه من الحكمة الاستسلام لمطالب المغول

Kahireye dönelim:Memlük komutanlar Moğol isteklerine teslim olmanın akıllıca olduğu konusunda anlaştılar.

تم اغتياله بعد أيام قليلة من المعركة، بينما كان الجيش عائداً إلى القاهرة

Savaştan bir kaç gün sonra ordu kahireye dönerken suikaste uğramıştı.