Translation of "الملك" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "الملك" in a sentence and their turkish translations:

الملك هرولف هو الملك الدنماركي آرثر.

Kral Hrolf, Danimarka Kralı Arthur'dur.

الملك جوزيف."

baktıracaksın."

يحيا الملك!

- Kralımız çok yaşa!
- Kralım çok yaşa!

"الملك آرثر" الدنماركي .

"Kral Arthur".

حكم الملك البلد.

Kral ülkeyi yönetti.

قضى الملك على أعدائه.

Kral düşmanlarını ezdi.

أساء الملك استخدام سلطته.

- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.

كانت نكتة راجنار على الملك إيلا ونكتة فوجر على الملك هيورفارد.

Ragnar'ın şakası Kral Ella üzerineydi ve Vöggr'ün şakası Kral Hjorvard'daydı.

أنجليا ونورثومبريا ، وقتلت الملك إيلا.

Anglia ve Northumbria'yı kasıp kavurdu ve Kral Ella'yı öldürdü.

هزمت مآثر الملك داريوس العظيم

Büyük Kral Darius'un satraplarını yendim

الملك حسين سافر إلى القاهرة.

Kral Hüseyin Kahire'ye gitti.

لفترة طويلة ، كانت قصة الملك هرولف تعتبر إلى حد ما مثل قصة الملك آرثر ،

Uzun süre Kral Hrolf'un hikayesi daha çok Kral Arthur'un hikayesine benziyordu,

طالب الملك سيجيسموند المستاء بمجلس حرب.

Hayal kırıklığına uğrayan Kral Sigismund, askeri konsey talep etti.

الملك يجب أن يتنازل عن العرش.

Kral terk etmeli.

حتى نرى الملك يجعل نفسه مقبرة هنا

yani anlayacağımız üzere kral burda kendine mezar yaptırıyor aslında

عندما واجه الموت ، نادى راجنار على الملك ...

Ragnar ölümle yüz yüze gelince krala

الآن تم نقله أمام الملك الجديد ، هجورفارد.

Şimdi yeni kral Hjorvard'ın önüne çıkarıldı….

لكن الصعاب تكدست ضد الملك أولاف ورجاله.

Ancak olasılıklar Kral Olaf ve adamlarına karşı yığılmıştı.

والمعنى الواضح هو أن الملك الميت أرسلها.

Ve bariz ima, onu ölü kralın göndermesidir.

بأنه من الحكمة إطاعة رغبات الملك المجري،

Macarlara itaat etmenin daha iyi olacağını düşündükleri acil bir toplantı düzenledi

منع الملك المجري سلاح الفرسان من الهجوم،

Macar Kralı süvarilerin ilerlemesini durdurdu

لم ينثني الملك المجري من المضي قدمًا.

Kararlı Macar ordusu ilerliyordu.

حيث تم القبض على الملك لويس التاسع نفسه

1250 yılında Kral 9.Louis esir alınmıştı

فلم يتلقى أي رد ولا مساعدة من الملك المجري

ama yinede hiçbir yardım ve destek elde edemez

برتييه - حتى أن الملك منحه رتبة فخرية في حرسه.

- hatta kral ona kendi korumasında bir onur rütbesi bile verdi.

مع مطالبة حلفاء الملك بجعل ناي عبرة ، لم تكن

Kralın müttefikleri Ney'den bir örnek alınmasını talep ederken,

سعى على مضض للحصول على دعم من الملك سيغيسموند.

ve Mircea isteksizce Kral Sigsimund'dan yardım istedi.

يمكننا أن نرى ذلك، على سبيل المثال، في "الأسد الملك".

Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.

قام ابن عمه هجورفارد بهجوم فجر مفاجئ على قاعة الملك.

Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.

وردد الملك سيجيسموند مخاوف مانويل وحث الحكام المسيحيين الآخرين للإستعداد

Kral Sigismund, Manuel'e oy verdi ve diğer Hıristiyan hükümdarları

البكالوريوس في علوم كمبيوتر. من كلية الملك بلندن التابعة لجامعة

ile mezun oldum . King's College London'dan, ünlü Londra

الملك غي ليس لديه خيار سوى أن يأمر رجاله بإقامة معسكر

Kral Guy'ın adamlarını sipariş etmekten başka seçeneği yok nerede durdukları yerde kamp yapmak için.

فضّل الملك أيضًا إرسال جزء من جيشه شرقًا عبر جنوب ترانسيلفانيا

Kral ayrıca ordusunun bir kısmını güneydeki Erdel üzerinden doğuya oradan da iktidarını yeniden tesis etmek için Eflak'a göndermek istedi.

استخدم فلاد ، المكلف بحماية حدود ترانسيلافيا من قبل الملك الهنغاري ، منصبه لاستغلال

Macar Kralı tarafından Transilvanya sınırını korumadan sorumlu olan Vlad, bu yolu

رافق الملك في رحلته إلى هولندا ، لكن البلاط الملكي عومل بمثل هذه

Krala Hollanda'ya uçarken eşlik etti, ancak kraliyet mahkemesi tarafından

شعر ناي بالرعب من احتمال اندلاع حرب أهلية ، ووعد الملك بأنه سيعيد

Ney, iç savaş ihtimalinden dehşete düşmüştü ve krala

في صباح المعركة ، نهض الملك المضطرب مبكرًا ، وطلب من شاعره ثورمود أن

Savaş sabahı huzursuz kral erkenden kalktı ve şair Thormod'dan

لكن الملك هارولد جودوينسون سار شمالًا لمقابلته ، وتحرك بسرعة كبيرة لدرجة أنه

Ama Kral Harold Godwinson onunla buluşmak için kuzeye yürüdü, o kadar hızlı hareket etti ki

الملك السرقوسي أبلغ حلفائه بهذا، وتفاعل البريتورالروماني في صقلية مع هذا على الفور

Siraküza Kralı, Romalı müttefiklerini bu konuda uyardı ve Sicilya'daki Romalı Praetor* derhal harekete geçti. *(Eski Roma'da vatandaşlar arasındaki uyuşmazlıkları çözen yargıç ve yönetici konumunda olan yetkililere verilen isim)

إلى الملك ماتياس كدليل على التزامه لمحاربة العثمانيين ، ولكن على الرغم من هذا

bir kavanoza koyup Kral Matthias'a Osmanlılara karşı savaştığının bir kanıtı olarak gönderir

عندما خفضت ابنة أخت الملك زوجته إلى البكاء ، واجهها ناي وصرخ "أنا وآخرون

Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken

والمزحة هي في الواقع على الملك إيلا ، لأن هناك مفردات في الفناء ، وخنازير

Ve şaka aslında Kral Ella hakkında, çünkü bu çiftlik sözlüğü, domuzcuklar

لكن الاكتشافات الحديثة تشير إلى أن حكايات الملك هيرولف لها أساس في الواقع.

Ancak son keşifler, Kral Hrolf'un hikayelerinin aslında bir temeli olduğunu gösteriyor.

الموقع التقليدي لمحكمة الملك هرولف ، والتي أصبحت الآن قرية ليجري الصغيرة في الدنمارك.

şu anda Danimarka'daki küçük Lejre köyü olan Kral Hrolf'un mahkemesinin geleneksel alanına bakmaya başladı .

قُتل الملك أولاف وهو يقاتل في الصفوف الأمامية وأسقطته سلسلة من ضربات الرمح

Kral Olaf ön saflarda savaşırken öldürüldü ve bir dizi mızrak ve balta darbesiyle yere

ورد أن الملك سيغيسموند قال: "لقد خسرنا المعركة بسبب تكبّر وغرور هؤلاء الإفرنجة!"

Kral Sigismund şöyle dedi: Fransızların gururu ve hırsı yüzünden savaşı kaybettik.

بعد هزيمة الملك جوزيف وجوردان في فيتوريا ، لم يكن أمام سوشيت خيار سوى الانسحاب

daha fazla birim çekiyordu . Kral Joseph ve Jourdan, Vitoria'da mağlup olduktan sonra, Suchet'in

بدافع الشعور بالذنب أو اليأس ، أو بشكل أقل معقولية ، قُتل على يد عملاء الملك الفرنسي.

suçluluk ya da çaresizlikten ya da daha az makul bir şekilde, Fransız kralcı ajanlar tarafından öldürüldüğüne inansa da .