Examples of using "وماري" in a sentence and their turkish translations:
Tom ve Mary öldü.
Tom ve Mary komşudur.
Tom ve Mary hazırlanıyor.
Tom ve Mary vejeteryandır.
Tom ve Mary çok benziyor.
Tom ve Mary satranç oynuyorlar.
Tom ve Mary'nin küçük bir çiftliği var.
Tom ve Mary birlikte seyahat etti.
Tom ve Mary her ikisi de güldü.
Tom ve Meryem tenis oynuyorlar.
Tom ve Mary sahile gitti.
Tom ve Mary ikisi de kirliydi.
Hem Tom hem de Mary kirliydi.
Tom ve Mary her ikisi de toplantıdaydı.
- Tom ve Mary aynı ülkede yaşamıyorlar.
- Tom ve Mary aynı eyalette yaşamıyorlar.
Hem Tom hem de Mary bugün yoktu.
Tom ve Mary nehrin kenarındaki bir evde yaşıyorlar.
Hem Tom hem de Mary toplantıdaydı.
John ve Mary, her zaman el ele yürürler.
Tom ve Mary partide eğlendiler.
Hem Tom'un hem de Mary'nin neşeli bir ruh hali içinde olduğu görünüyor.
Tom ve Mary önümüzdeki ay gelincikler diyarına seyahat etmeyi planlıyorlar.
Hem Tom hem de Mary o zaman meşguldü.
Hem Tom hem de Mary dün gece evdeydiler.