Translation of "رغم" in Turkish

0.038 sec.

Examples of using "رغم" in a sentence and their turkish translations:

رغم ترددي بدأت الأمر،

Çekinerek de olsa yapmaya başladım

‫رغم ذلك، فإن المذبحة مستمرة.‬

Yine de katliam devam ediyor.

‫رغم البرد، لم تتجمد مؤونتها.‬

Soğuğa rağmen yiyecek stokları donmamış.

رغم أنه في هذه الحالة،

kimsenin sizi izlemediği

وعلى رغم من مرضي ومرض أختي،

Benim ve kardeşimin hastalığına rağmen

رغم أن عقولهم أنضج من الأطفال؟

sahip olmalarına rağmen çocuklardan daha savunmasız?

‫لكن رغم تنوع أشكال الحياة هنا،‬

Fakat yaşamdaki muazzam çeşitliliğe rağmen...

‫رغم أن رؤيتها الليلية مشابهة لنا،‬

Gece görüşleri bizimkinden iyi olmasa da...

رغم كل شيء فهي لم تأتي.

Sonuç olarak o gelmedi.

‫تدفعها غريزة الأمومة لمواصلة التحرّك.‬ ‫رغم الخطر.‬

Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.

‫رغم أن القنادس ملساء الفراء تنشط نهارًا،‬

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

رغم أن 80 بالمئة منهم ليسوا أيتامًا.

%80'nin yetim olmaması gerçeğine rağmen.

رغم ذلك، كانوا كلما تعرضوا لمخاطِر في المُحاكِي،

Ancak simülatör aracılığıyla daha çok riske tabi tutulduklarında

رغم أن النساء وجدوا 38٪ من الشركات الإمريكية

ABD şirketlerinin yüzde 38'i kadınlar tarafından kurulmuş olmasına rağmen

‫رغم مظهرها،‬ ‫إلا أنها قريبة لنا من بعيد.‬

Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.

المرأة تحبها وتتزوجها رغم أن والدها لا يريدها

bir kadın seviyor ve onunla evleniyor babası istememesine rağmen

‫رغم هبوط ستار الظلام،‬ ‫إلا أنها لا تستطيع النوم.‬

Karanlığa rağmen... ...uyumayı göze alamazlar.

رغم ذلك، لقد كنا في البداية فقط كما هو واضح

Açıkçası yolun başındayız,

رغم أن العتاد كان جيدًا‏، إلا أنه لم يكن مقاسنا‏.

Kıyafetler kaliteli olmasına rağmen üzerimize tam gelmemişti.

الجنرال دوموريز ، من الانشقاق عن النمسا - رغم أنه لم يكن ناجحًا.

engellemeye çalıştığı için övgü aldı - ancak başarılı olamadı.

كان هذا تشكيل أكثر مرونة سمح الكتيبة تتقدم بسرعة رغم ذلك

Bu, birliklerin daha esnek ve hızlı ilerlemesini sağlardı.

من الفرسان الذين يواجهونهم رغم أنهم بدأوا في إلحاق الخسائر بهم.

ve karşılaştıkları sayısız şövalye kafalarını karıştırdı. ancak Hıristiyanları tehlikeye atmaya başladılar.

رغم ذلك لم يدم المبنى طويلاً. حيث هدم عام الفٍ وتسعمائةٍ

. Binanın ağırlığı daha fazladır ve kuvvetli rüzgarlara dayanabilir.

رغم أن بعضهم كان يجلس على بعد ١٤ قدم (4.25 متر).

...yaklaşık 4 metre uzakta oturuyor olsalar bile.

- إنه سعيد رغم فقره.
- إنه فقير، لكنه بالرغم من ذلك سعيد.

O fakir ama mutlu.

من متطفلٍ جديد قد يعيد الكوكب الى الاغلاق الكامل رغم انه لم

konusunda temkinli kaldı . Sağlık Örgütü ise resmi web sitesinde bu virüsün

هذه الأسلحة، رغم أنها غير دقيقة، كانت فعالة للغاية في تخويف الخيول المغولية،

Bu silahlar ne kadar isabetsiz olsalarda Moğol atlarına karşı onları korkutup ilerleyişlerini yavaşlatmakta

رغم أنه على الفور، فإن هذا التمييز بين الشخص المريض بكورونا و الشخص السليم

Yine de, covid-19 hastası ve sağlıklı arasındaki bu ayrım,