Translation of "أشكال" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "أشكال" in a sentence and their turkish translations:

ولدى هذه الأجسام أشكال مختلفة،

Bu objelerin görünümleri farklı,

الهاربين من كل أشكال القضايا والتعذيب.

binlerce ama binlerce diğer mülteciyle.

‫لكن رغم تنوع أشكال الحياة هنا،‬

Fakat yaşamdaki muazzam çeşitliliğe rağmen...

هناك أشكال الحيوانات الإغاثة على هذه الأحجار

bu taşların üstünde kabartma hayvan figürleri var

ولكنها لا تزال تفتقر إلى أشكال الحكومة اللازمة

Bu imparatorluk hala

الديموقراطية شر أشكال الحكم، بيد أن كل الأشكال الأخرى قد جُرّبت.

Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.

فإذا وجدنا أن أكثر من نصف النساء لديهن أحد أشكال المشاكل الجنسيّة،

Kadınların yarısından fazlası aynı tür cinsel problemi yaşıyorsa

الآن، تم تعيين الكفالة في الأساس كشكل من أشكال إطلاق السراح المشروط.

Kefalet aslında bir çeşit şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.

‫رضيع، لم يمر على ولادته إلا بضعة أسابيع...‬ ‫عرف أخيرًا أشكال مصدر الأصوات‬ ‫التي سمعها في الأدغال.‬

Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.