Examples of using "وعلى" in a sentence and their turkish translations:
Son bir kaç yıl boyunca,
Hem suda hem de karada.
Diğer yandan Afrika kıtası,
ve bir köle oğlanla konuşma şeklinde,
Benim ve kardeşimin hastalığına rağmen
yerden daha yüksekte ve daha büyük bariyerli yapılması için savaşmış.
ve okyanustan birkaç mil uzaktaydım.
- Bu arada bana Tom diyebilirsin.
- Bu arada beni Tom diye çağırabilirsin.
şanslıysa ve yanındaysa ve hayattaysa
karanlık güçler olarak etiketlenenleri bir köşeye atmak yanlış.
Bugün olsa bu deneyimimle hayatta hiç kimseye bir şey yazıp
Öte yandan, karanlık ve büyüleyici bir tarafa sahip,
Bu çalışmaların daha büyük çapta tekrarlamaya ihtiyacı var
ve karın aksine yağmur buzu eritir
uçak ve havaalanlarında, H1N1 gibi virüslerin
Lakin, sinekkapan kapanmadı.
Ama deneyimsiz insanlar bilgiye ve işbirliğine o kadar açıklar ki;
ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses
Bir aslan sahip olduğu tüm harika yırtıcı becerilerine rağmen
Bunu deneyimleyen sadece ben ve arkadaşlarım değil.
temsil etse de , küresel ısınma muz tarlalarının
Stresli çalışma anlarında muhtemelen oradaydı.
Biri panayırdan inecek, bir kaç tane daha köşe başında ve yeşile gelecek.
Dedi ki; bir şehrin, bir işlek cadddesine çıkacaksın ve o caddede
Bazı izleyicilerin bunun nasıl yapılabildiği konusunda
Tamamen otonom olmasa bile
Ama buna rağmen, terörizm ve sahteciliğin ilişkisini gösteren bu kanıtlara rağmen,
ve o anda o Makhlouf ile açık savaşa girdiğini Beşar Esad'ın
ve çok tuzlu olsa da, harika besin maddeleri içerir.
ve Moğollar sayıca fazla olmalarına rağmen geri düşmeye başladılar.
tarihte orangutan kaynaklı hiç insan ölümü olmamasının sebebi bence bu.
Ney Hollanda'da ve Ren Nehri'nde Valmy, Jemappes ve Neerwinden'de savaşarak görev yaptı;
Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA
Hannibal'ın açık savaş tahrikleri başarısız olmuştu ve elde edilen o kadar yağmaya karşın kesin olan...
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.