Examples of using "حقنة" in a sentence and their turkish translations:
Hemşire bana bir iğne yaptı.
Sami, Leyla'ya bir enjeksiyon yaptı.
Sami cebinden bir iğne çıkardı.
Sami, Leyla'nın iğnesinin içerdiğini bilmiyordu.
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile