Translation of "الأقل" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "الأقل" in a sentence and their turkish translations:

الجبهة ، على الأقل -

en azından ön -

أؤكد يومين على الأقل

vurguluyorum en az 2 gün

على الأقل سأموت سعيداُ.

En azından mutlu öleceğim.

على الأقل قل شكراً.

Hiç olmazsa "teşekkür ederim" diyebilirsin.

- سيستغرق المشروع سنة على الأقل.
- سيستغرق إنهاء المشروع سنةً على الأقل.

Bu projeyi bitirmek en azından bir yıl sürer.

ربما لأن "الأقل أكثر"، أو كما يقول ديتر رامس: "الأقل أفضل"،

"Az ama öz" veya Dieter Rams'ın söylediği gibi "Az daha iyi.".

على الأقل، هذا ما نعتقد.

En azından, düşündüğümüz bu.

سيتبنون أو على الأقل سيقبلون

beyaz kimlik politikalarını benimseyeceği

‫ولكنها طريقة ناجحة على الأقل.‬

Ama en azından işe yarıyor.

‫على الأقل أدى العثة وظيفته...‬

Güve, hiç değilse amacını gerçekleştirdi.

وجدت من تجربتي على الأقل،

En azından kendi deneyimlerimden çıkardığım sonuç,

عيلك الانتظار لشهر على الأقل.

En az bir ay beklemek zorundasın.

ولوضعنا في طريق الأقل من درجتين.

pek de hevesli değillerdi.

‫ولكنني أعرف على الأقل أنه هناك.‬

Ama en azından orada olduğunu biliyorum.

لكنها جلبت على الأقل 100 كيلومتر

fakat en az 100 kilometre uzaklıktan getiriliyor

ستذهب وتصيب عشرين شخصًا على الأقل

Sen gidip yirmi kişiye bulaştıracaksın en az

وقد خرج العلماء بتفسرين مختلفين على الأقل.

Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.

أتعرض لهذا مرة في الأسبوع على الأقل.

Bunu haftada bir kez duyuyorum.

تبدو في الستينات من عمرها على الأقل.

O en az altmış görünüyor.

أقرأ على الأقل كتاباً واحداً في الشهر.

Her ay en az bir kitap okudum.

على الأقل دعني أساعد في ترتيب الطاولة.

En azından masayı hazırlamaya yardım edeyim.

هناك على الأقل ثلاثون طالب في صفنا.

Sınıfımızda en az otuz öğrenci var.

وهم الأقل احتمالًا أن يتعلموا من التحذيرات بدقة

doğru bir şekilde öğrenenler olduğu anlamına geliyor.

"قد يكون الأمر أسوأ. أنا أبيض على الأقل."

"Daha kötü olabilirdi. En azından beyazım."

‫ولكن على الأقل لدينا ‬ ‫بعض الآثار الآن لنتبعها.‬

Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.

ولكن مهما حدث، فعلى الأقل لن تكون وحدك.

ama ne olursa olsun en azından yalnız olmayacaksınız.

لكنكم على الأقل بذلتم كل ما في وسعكم.

Fakat yapabileceğiniz en iyi şey bu.

‫على الأقل لن يتوه حين يعود إلى منزله.‬

Hiç değilse evin yolunu bulabilecek.

تتصل عليه كل ليلة وتحادثه لساعة على الأقل.

O, her gece onu arar ve en az bir saat konuşur.

اظن انني فعلت هذا على الأقل مئة مرة

Bunu en az yüz kere yaptım, sanırım.

على الأقل تأخذون فى الاعتبار وجهة النظر التى أطرحها،

size sunduğum şu bakış açısını en azından dikkate alırsınız,

اعثر على حجتين ملموستين على الأقل من الرأي المعاكس.

karşıt görüşün en az iki somut argümanını bulmak anlamına geldiğidir.

إذًا، ما الذي يعنيه هذا أن الفئة الأقل منعة

Yani, bu, en savunmasız kitleleri oluşturan bir yanda

هذا الأمر متعلق بما يحدث خارج العمل على الأقل.

En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.

على الأقل لبعض الوقت استعادوا حريتهم من نير العثمانية

En azından bir süre Osmanlı boyunduruğundan özgürlüklerini geri kazandılar.

ولقد رأيت حياة واحدة على الأقل قد أٌنقذت بسببه.

En azından bir canın bu sayede kurtulduğunu gördüm.

يومان على الأقل لتحصل على فيديو مدته 10 دقائق

size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün

ولكن أعتقد أننا يجب أن نقوم بدورنا على الأقل

fakat bizler en azından bizler üzerimize düşeni yapmalıyız diye düşünüyorum

أوقعت الاشتباكات بين المحتجين والشرطة 10 قتلى على الأقل

Seçim günü, protestocular arasında en az 10 can kaybının daha yaşadığını iddia ediliyor

على الأقل، زاد وزن توم عن آخر مرة رأيناه.

Kısaca söylemek gerekirse, Tom onu son gördüğümüzden beri kilo aldı.

توم ينظف أسنانه بالفرشاة ثلاث مرات على الأقل يومياَ

Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.

أعرف أنني كان يجب على الأقل أن أبقى هادئًا ومتماسكًا

Biliyorum ki, onları orada ve kapıdan uzakta tutmak için

مات على الأقل اثنا وعشرون شخصاً في الحجز المتعلق بالهجرة.

en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü.

أنا متأكد أنكم ستميزون على الأقل بعض أنواع هذه البكتيريا.

Bu bakterilerden bazılarını tanıyor olmalısınız.

لذلك كان هذا الجزء من القصة صحيحًا على الأقل ... كان

Öyleyse hikayenin bu kısmı en azından doğruydu ...

ويمكننا رؤية ما هو قادم، على الأقل إلى حد ما

ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.

يتمشّى توم مع كلبه مرة واحدة في اليوم على الأقل.

Tom köpeğini günde en az bir kere gezdirir.

من منكم لم يشعر بالوحدة، على الأقل لمرة واحدة في حياته؟

Kim hayatında bir kez olsun yalnız hissetmedi?

ولكن إذا حاولتَ، على الأقل، أن تُعاود النهوض والمواجهة ومتابعة مسيرتك،

Ama en azından ayağa kalkıp ilerlemeye çalışıyorsanız

‫ولكن الحرارة أعلى بـ20 درجة على الأقل هنا‬ ‫من داخل الكهف.‬

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

‫ولكن الحرارة أعلى بـ20 درجة على الأقل هنا،‬ ‫من داخل الكهف.‬

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

‫على الأقل نجحنا في جمع بعض السم المطلوب‬ ‫لصنع الترياق للمستشفى.‬

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

لكن بالنسبة لناسا على الأقل ، فإن نجاح أبولو 8 جلب الأمل.

Ama en azından NASA için Apollo 8'in başarısı umut getirdi.

ان كنت ستشكّك في كلّ شيء، فشكّك في شكّك على الأقل.

Her şeyden şüpheleneceksen, en azından şüphenden şüphelen.

"هل الفِرق الأفضل، أو بالأصح الفِرق في المستشفيات الأفضل، هي الأقل خطئاً؟"

sorusunu sorup kendim yanıtlayacaktım.

على أي حال ، تذكرنا ألعابنا ، تذكرنا تلك الأيام وأعتقد أننا سعداء على الأقل

neyse o oyunlarımızı hatırladık o günlerimizi hatırladık ve mutlu olduğumuzu düşünüyorum en azından

في فرنسا ، يعود لقب مارشال أو ماريشال إلى القرن الثالث عشر على الأقل.

Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.

في فرنسا ، يعود لقب المارشال أو ماريشال إلى القرن الثالث عشر على الأقل.

Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.

وما يحدث خلال نوم حركة العين السريعة أو ما يفترض أن يحدث على الأقل،

Ve REM uykusu sırasında olan, en azından teoriye göre,

ولذلك فإن خطته هي توجيه ضربة قاضية أو على الأقل لشل حركة الأسطول القرطاجي

Bu yüzden planı Kartaca'nın filosuna sersemletici bir darbe vurmak veyahut en azından harekat kabiliyetini kısıtlamak.

ثم يقول أنه لا ينبغي لي أن أرى على الأقل منحدرًا حول استدارة العالم

o zaman benim dünyanın yuvarlaklığına dair en azından bir eğim dahi görmem gerekmez mi diyor

في الواقع ليس كثيرًا ، على الأقل إذا ذهبنا قبل أسبوع وحصلنا على نتائج اللوتو؟

Aslında çok değil yani bir hafta öncesine gidip bir loto sonuçlarını alsak en azından olmaz mı?

‫تستخدم الدببة القطبية قواها الهائلة‬ ‫لكسر السطح.‬ ‫لكن على الأقل ثلثي عمليات الصيد‬ ‫ستبوء بالفشل.‬

Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.

يدرك هانيبال أن الولاء، أو على الأقل الامتثال، لا يمكن ضمانهما عن طريق الإطراء والهدايا وحدهما،

Bu bağlılık ve ya en azından itaat, sadece hediyeler ve pohpohlamakla garanti edilemezdi.

‫بطريقة ما تمكنت بدهاء‬ ‫من الابتعاد إلى المكان الأقل خطورة،‬ ‫ألا وهو على ظهر سمكة القرش.‬

Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.

مهما كان توم مشغولًا، لم ينسى أبدا كتابة رسالة إلى أمه مرة في الأسبوع على الأقل.

Tom ne kadar meşgul olursa olsun, en az haftada bir kez annesine e-posta yazmayı asla unutmaz.

المركز الأمريكي لمكافحة اﻷوبئة ينصح بمعقمات اﻷيدي التي تحتوي على الأقل على أكثر من 60% من الكحول.

CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.

‫مسؤول عن عدة وفيات في "اليابان"‬ ‫و 1 على الأقل في "أندونيسيا"،‬ ‫إن لم تقتل حقنة الزهرة المميتة هذه،‬

Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile

لكل شخص الحق في التعلم، ويجب أن يكون التعليم في مراحله الأولى والأساسية على الأقل بالمجان، وأن يكون التعليم الأوّلي إلزاميا وينبغي أن يعمم التعليم الفني والمهني، وأن ييسر القبول للتعليم العالي على قدم المساواة التامة للجميع وعلى أساس الكفاءة.

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.