Examples of using "الأقل" in a sentence and their turkish translations:
en azından ön -
vurguluyorum en az 2 gün
En azından mutlu öleceğim.
Hiç olmazsa "teşekkür ederim" diyebilirsin.
Bu projeyi bitirmek en azından bir yıl sürer.
"Az ama öz" veya Dieter Rams'ın söylediği gibi "Az daha iyi.".
En azından, düşündüğümüz bu.
beyaz kimlik politikalarını benimseyeceği
Ama en azından işe yarıyor.
Güve, hiç değilse amacını gerçekleştirdi.
En azından kendi deneyimlerimden çıkardığım sonuç,
En az bir ay beklemek zorundasın.
pek de hevesli değillerdi.
Ama en azından orada olduğunu biliyorum.
fakat en az 100 kilometre uzaklıktan getiriliyor
Sen gidip yirmi kişiye bulaştıracaksın en az
Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.
Bunu haftada bir kez duyuyorum.
O en az altmış görünüyor.
Her ay en az bir kitap okudum.
En azından masayı hazırlamaya yardım edeyim.
Sınıfımızda en az otuz öğrenci var.
doğru bir şekilde öğrenenler olduğu anlamına geliyor.
"Daha kötü olabilirdi. En azından beyazım."
Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.
ama ne olursa olsun en azından yalnız olmayacaksınız.
Fakat yapabileceğiniz en iyi şey bu.
Hiç değilse evin yolunu bulabilecek.
O, her gece onu arar ve en az bir saat konuşur.
Bunu en az yüz kere yaptım, sanırım.
size sunduğum şu bakış açısını en azından dikkate alırsınız,
karşıt görüşün en az iki somut argümanını bulmak anlamına geldiğidir.
Yani, bu, en savunmasız kitleleri oluşturan bir yanda
En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.
En azından bir süre Osmanlı boyunduruğundan özgürlüklerini geri kazandılar.
En azından bir canın bu sayede kurtulduğunu gördüm.
size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün
fakat bizler en azından bizler üzerimize düşeni yapmalıyız diye düşünüyorum
Seçim günü, protestocular arasında en az 10 can kaybının daha yaşadığını iddia ediliyor
Kısaca söylemek gerekirse, Tom onu son gördüğümüzden beri kilo aldı.
Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.
Biliyorum ki, onları orada ve kapıdan uzakta tutmak için
en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü.
Bu bakterilerden bazılarını tanıyor olmalısınız.
Öyleyse hikayenin bu kısmı en azından doğruydu ...
ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.
Tom köpeğini günde en az bir kere gezdirir.
Kim hayatında bir kez olsun yalnız hissetmedi?
Ama en azından ayağa kalkıp ilerlemeye çalışıyorsanız
Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.
Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.
En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.
Ama en azından NASA için Apollo 8'in başarısı umut getirdi.
Her şeyden şüpheleneceksen, en azından şüphenden şüphelen.
sorusunu sorup kendim yanıtlayacaktım.
neyse o oyunlarımızı hatırladık o günlerimizi hatırladık ve mutlu olduğumuzu düşünüyorum en azından
Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.
Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.
Ve REM uykusu sırasında olan, en azından teoriye göre,
Bu yüzden planı Kartaca'nın filosuna sersemletici bir darbe vurmak veyahut en azından harekat kabiliyetini kısıtlamak.
o zaman benim dünyanın yuvarlaklığına dair en azından bir eğim dahi görmem gerekmez mi diyor
Aslında çok değil yani bir hafta öncesine gidip bir loto sonuçlarını alsak en azından olmaz mı?
Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.
Bu bağlılık ve ya en azından itaat, sadece hediyeler ve pohpohlamakla garanti edilemezdi.
Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.
Tom ne kadar meşgul olursa olsun, en az haftada bir kez annesine e-posta yazmayı asla unutmaz.
CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.