Examples of using "جيبه" in a sentence and their turkish translations:
O, parayı cebine koydu.
Sami cebinden bir iğne çıkardı.
Sami anahtarı cebine koydu.
Sami fotoğrafı göğüs cebine koydu.
Sami bozuk parayı cebine koydu.
Fadıl'ın cüzdanı hâlâ cebindeydi.
adam akıllı cebinden hiç para harcamıyor neredeyse