Translation of "حاجة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "حاجة" in a sentence and their turkish translations:

الماء ، أهم حاجة للبشرية

insanlığın en önemli ihtiyacı olan su

هم في حاجة لمساعدتك.

Onların yardımına ihtiyacı var.

لا أرى لذلك حاجة.

Buna gerek görmedim.

خلقت حاجة هائلة وفورية للابتكار.

yenilik için muazzam ve acil bir ihtiyaca yol açtı.

وبالتالي هناك حاجة حقيقية لإعادة التفكير.

Ve burada yeniden düşünmeye gerçekten ihtiyaç var.

‫كنت في حاجة إلى تعلّم كل شيء.‬

Her şeyi öğrenmeliydim.

هي في حاجة لأحد كي تتحدث معه.

Onun konuşmak için birine ihtiyacı var.

كان سامي في حاجة ماسّة إلى المال.

Sami para konusunda umutsuzdu.

ولكنّي كنت في حاجة إلى جراحة في الكتف

Omzumdan ameliyat olmam gerekiyordu

ثم ليست هناك حاجة ليكون مهندس من حولنا

O zaman bizim çevremizde mühendis olmasına gerek yok ki

أي المناطق بها حاجة اجتماعية كبيرة لإحداث تغيير؟

Hangi alanlarda fark yaratabileceğim büyük bir sosyal ihtiyaç var?

ليس هناك حاجة للاستعجال. لدينا متسع من الوقت.

Acele etmeye gerek yok. Çok zamanımız var.

تتولّد لدى الرجال برأيي حاجة أكثر إلحاحاً إلى الحبّ،

insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.

لا حاجة للذهاب إلى الفيزياء للتحقيق في هذه المشكلة

bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok

ماذا لو مددنا يدنا كلنا لطفل في حاجة للمساعدة ويقول،

Peki ya yanımıza bir çocuk gelip ''Yardım et. Korkuyorum. Kötü adam var.''

هنالك تركيز على حاجة السكان، وليس على ما يرغبون به

Gördüğümüz merakı, yaratıcılığı ve gelişimi ilerleten,

نفس الفيزياء متاحة للجميع، فلا حاجة إلى مختبر فخم كبير.

Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.

هل كسرت دينك في النهاية ، لا حاجة لفعل أي شيء

en sonda dinini bozdun mu zaten bir şey yapmaya gerek yok

فإن لم يكن المستقبل غامضاً، ولا حاجة هناك للعمل الجماعي، فحسناً

Belirsizlik ve karşıya bağımlılık yoksa iyi hoş,

ويفصح لك عما إذا كانت جزيئاتك في حاجة إلى بعض الضبط؟

mikrobiyomunuzda biraz desteğe ihtiyacınız olduğunu söylerse?

- قطك يحتاج للمزيد من الأكل.
- قطك في حاجة للمزيد من الأكل.

Senin kedinin daha fazla yemesi gerekir.

- هي تحتاج للمزيد من النوم.
- هي في حاجة للمزيد من النوم.

Onun daha fazla uyuması gerekir.

كما لم يكن هناك مسجد لأنه تم فتحه وكانت هناك حاجة إليه

aynı zamanda yeni fethedildiği için bir cami yoktu ve camiye ihtiyaç vardı

‫تذكروا، لا تجربوا هذا الأمر‬ ‫إلا إن كنتم في حاجة شديدة إلى الطعام!‬

Unutmayın, bunu sadece çaresiz kaldığınızda deneyin.

ستكون هناك حاجة إليه في روسيا ، وتم استدعاؤه في عام 1812 ، بقيادة الفيلق الثالث.

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.