Examples of using "حاجة" in a sentence and their turkish translations:
insanlığın en önemli ihtiyacı olan su
Onların yardımına ihtiyacı var.
Buna gerek görmedim.
yenilik için muazzam ve acil bir ihtiyaca yol açtı.
Ve burada yeniden düşünmeye gerçekten ihtiyaç var.
Her şeyi öğrenmeliydim.
Onun konuşmak için birine ihtiyacı var.
Sami para konusunda umutsuzdu.
Omzumdan ameliyat olmam gerekiyordu
O zaman bizim çevremizde mühendis olmasına gerek yok ki
Hangi alanlarda fark yaratabileceğim büyük bir sosyal ihtiyaç var?
Acele etmeye gerek yok. Çok zamanımız var.
insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.
bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok
Peki ya yanımıza bir çocuk gelip ''Yardım et. Korkuyorum. Kötü adam var.''
Gördüğümüz merakı, yaratıcılığı ve gelişimi ilerleten,
Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.
en sonda dinini bozdun mu zaten bir şey yapmaya gerek yok
Belirsizlik ve karşıya bağımlılık yoksa iyi hoş,
mikrobiyomunuzda biraz desteğe ihtiyacınız olduğunu söylerse?
Senin kedinin daha fazla yemesi gerekir.
Onun daha fazla uyuması gerekir.
aynı zamanda yeni fethedildiği için bir cami yoktu ve camiye ihtiyaç vardı
Unutmayın, bunu sadece çaresiz kaldığınızda deneyin.
Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.