Examples of using "جلب" in a sentence and their turkish translations:
Kadınlar iltifattan hoşlanırlar.
Bunlar, bizim orada yaptıklarımızın başarısız olmasından, onları mutlu
Belki Tom'u bizimle götürmeliyiz.
Sami dikkat çekmeyi severdi.
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
...gece, fil ailesine trajedi yaşatmış durumda.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
Televizyon ve VHS, sporu ve dramayı salonumuza getirdi.
getirmeye çalışan büyük bir bankada çalışıyordum.
Ama en azından NASA için Apollo 8'in başarısı umut getirdi.