Translation of "جلب" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "جلب" in a sentence and their turkish translations:

تحبّ النّساء جلب الانتباه.

Kadınlar iltifattan hoşlanırlar.

وفشلت مناقشاتنا في جلب الفرح.

Bunlar, bizim orada yaptıklarımızın başarısız olmasından, onları mutlu

ربما علينا جلب توم معنا.

Belki Tom'u bizimle götürmeliyiz.

كان سامي يحبّ جلب الانتباه.

Sami dikkat çekmeyi severdi.

‫عليها جلب جرائها إلى الصيد،‬ ‫وسريعًا.‬

Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.

‫جلب الليل فاجعة على أسرة الفيلة هذه.‬

...gece, fil ailesine trajedi yaşatmış durumda.

‫لكن المد المرتفع‬ ‫قد جلب مخاطر أعظم إلى الشاطئ.‬

Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.

جلب التلفاز ونظام الفيديو المنزلي الرياضة والدراما الى غرف معيشتنا.

Televizyon ve VHS, sporu ve dramayı salonumuza getirdi.

التي كانت تحاول جلب المزيد من الابتكار في ثقافة الشركة.

getirmeye çalışan büyük bir bankada çalışıyordum.

لكن بالنسبة لناسا على الأقل ، فإن نجاح أبولو 8 جلب الأمل.

Ama en azından NASA için Apollo 8'in başarısı umut getirdi.