Translation of "أسرة" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "أسرة" in a sentence and their turkish translations:

أو تكوّن أسرة

ne anlamlı bir kariyer yapabilir

أصبحت العصابة أسرة فاضل.

Çete, Fadıl'ın ailesi oldu.

‫أسرة من الفيلة مرتادة الغابة.‬

Ormanda yaşayan bir fil ailesi.

لديه أسرة كبيرة لتتكفل به.

Onun geçindirecek büyük bir ailesi var.

إن توم لا يملك أسرة.

Tom'un bir ailesi yok.

جاءت أسرة فاضل إلى المدينة.

Fadıl'ın ailesi kasabaya geldi.

سامي من أسرة يهوديّة ثريّة.

Sami, zengin bir Yahudi ailesindendir.

تنحدرُ خلفية والديّ من أسرة فقيرة

Ailem, Nijerya’nın güneydoğusundaki

‫تستيقظ الآن أسرة من السعادين الليلية.‬

...bir gece maymunu ailesi daha yeni uyanıyor.

أسرة العناية المركزة في المملكة المتحدة

İngiltere yoğun bakım yatak sayısının

أمر رائع أن تكون لديك أسرة.

Bir aileye sahip olmak mükemmel.

أنت تبحث عن أسرة، أليس كذلك؟

Bir aile arıyorsun, değil mi?

كان سامي من أسرة مسلمة ملتزمة.

Sami dini bütün bir aileden geliyordu.

كانت أسرة سامي تنتظر في كرب.

Sami'nin ailesi acı içinde bekliyordu.

أنا نشأت في أسرة من الطبقة العاملة،

İşçi sınıfı bir aile içinde büyüdüm

‫جلب الليل فاجعة على أسرة الفيلة هذه.‬

...gece, fil ailesine trajedi yaşatmış durumda.

تحوّل منزل أسرة سامي إلى منزل للفظائع.

Sami'nin ailesinin evi bir korku evine dönüştü.

تعرّف سامي على أسرة مسلمة في تورونتو.

Sami Toronto'da Müslüman bir aileyle tanıştı.

‫بالنسبة إلى أسرة جديدة،‬ ‫يمثل الليل تحديًا مختلفًا.‬

Yeni bir aile içinse gece farklı bir engel teşkil ediyor.

لقد قضيت أسبوعا مع أسرة فلسطينيّة من غزّة.

Ben Gazze'den Filistinli bir aile ile bir hafta geçirdim.

لم يعِش فاضل في أسرة يعمّ فيها الحبّ.

Fadıl'ın evinde hiç sevgi yoktu.

‫المكان المثالي لإنشاء أسرة جديدة‬ ‫خلال ليالي الشتاء الطويلة.‬

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

‫سرية من 16 فردًا.‬ ‫هذه أكبر أسرة قنادس هنا.‬

16 üyeleri var. Buraların en büyük su samuru ailesi.

جميعكم هنا سواء أكان أحدكم صديقًا أو عضو أسرة،

Burada hepiniz, ya bir arkadaşsınız ya da bir aile mensubu.

كانت ليلى تعيش في حيّ أين يودّ أيّ شخص أن ينشئ أسرة.

Leyla herkesin aile yetiştirmek istediği bir mahallede yaşıyordu.

‫حيث تنخفض درجة الحرارة إلى 22 مئوية.‬ ‫على أسرة الفيلة هذه العثور‬ ‫على مياه شرب قبل إشراق الشمس.‬

22 dereceye düşen sıcaklığa katlanılabiliyor. Bu fil ailesi güneş çıkmadan içme suyu bulmak zorunda.