Examples of using "أسرة" in a sentence and their turkish translations:
ne anlamlı bir kariyer yapabilir
Çete, Fadıl'ın ailesi oldu.
Ormanda yaşayan bir fil ailesi.
Onun geçindirecek büyük bir ailesi var.
Tom'un bir ailesi yok.
Fadıl'ın ailesi kasabaya geldi.
Sami, zengin bir Yahudi ailesindendir.
Ailem, Nijerya’nın güneydoğusundaki
...bir gece maymunu ailesi daha yeni uyanıyor.
İngiltere yoğun bakım yatak sayısının
Bir aileye sahip olmak mükemmel.
Bir aile arıyorsun, değil mi?
Sami dini bütün bir aileden geliyordu.
Sami'nin ailesi acı içinde bekliyordu.
İşçi sınıfı bir aile içinde büyüdüm
...gece, fil ailesine trajedi yaşatmış durumda.
Sami'nin ailesinin evi bir korku evine dönüştü.
Sami Toronto'da Müslüman bir aileyle tanıştı.
Yeni bir aile içinse gece farklı bir engel teşkil ediyor.
Ben Gazze'den Filistinli bir aile ile bir hafta geçirdim.
Fadıl'ın evinde hiç sevgi yoktu.
Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.
16 üyeleri var. Buraların en büyük su samuru ailesi.
Burada hepiniz, ya bir arkadaşsınız ya da bir aile mensubu.
Leyla herkesin aile yetiştirmek istediği bir mahallede yaşıyordu.
22 dereceye düşen sıcaklığa katlanılabiliyor. Bu fil ailesi güneş çıkmadan içme suyu bulmak zorunda.