Translation of "تراه" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "تراه" in a sentence and their turkish translations:

- سلّه عندما تراه.
- أدخل البهجة عليه عندما تراه.

- Onu görünce ona moral ver.
- Onu görünce, keyiflendir.

هل تراه دائمًا؟

Onu sık sık görüyor musun?

كان عليك أن تراه.

Sen onu görmüş olmalısın.

ما تراه عيناك ليس بالضرورة الحقيقة.

Gözünüzle gördüğünüz şeylerin doğru olması şart değil.

‫كنت...‬ ‫لا أصدّق ما تراه عينيّ تقريبًا.‬

Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.

ويمكننا النظر داخل أدمغتهم هذا ما تراه هنا

ve beyinlerinin içine bakıyoruz, işte burada gördüğünüz şey bu.

وما تراه في المدى القصير لا يعكس التعلم,

ve kısa süreli hafızada gördükleriniz öğrenmeyi etkilemez.

ما الذي تراه حين تلقي نظرة من نافذتك،

Pencereden dışarı bakınca ne görüyorsunuz?

والجزء الذي تراه في هذه اللحظة لا يظهر أقدام يسوع

Ve şu andaki gördüğünüz kısımda İsa'nın ayakları görünmüyor

يمكن أن تنظر إلى شيء ما ومع ذلك لا تراه إطلاقًا.

Bir şeye doğrudan bakıp onu tamamen gözden kaçırabilirsiniz

الذي لا تراه هنا هو الذي حدث منذ بضعة أشهر مؤخرًا،

Burada görmediğinse, birkaç ay sonra,

‫لديها شريط أفقي‬ ‫من الخلايا الحساسة للضوء...‬ ‫لمسح ما تراه أمامها.‬

Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.

وهذا ما تستطيع أن تراه في دولار ستريت من خلال الصور فيها.

Dollar Street sitesinde gezinirken göreceğiniz şey bu.

تمتد البلدات المدمرة والأراضي الزراعية المحروقة إلى أقصى حد يمكن أن تراه العين.

Tahrip edilmiş kasabalar ve yakılmış çiftlikler gözün görebildiği kadar uzanıyor.