Examples of using "تخطط" in a sentence and their turkish translations:
Ne yapmayı planlıyorsun bilmiyorum ama onu yapmana izin vermeyeceğim.
"Bu yıl kaç yeni müşteri elde etmeyi planlıyorsunuz?"
Tom, Mary'ye yeni bir araba almayı planlayıp planlamadığını sordu.