Examples of using "لشراء" in a sentence and their turkish translations:
Bazı pullar almam gerekiyor.
Bir araba için tasarruf yapıyorum.
Tom'un bir şey almasına gerek yok.
Fadıl, Leyla'nın parasını bir ev satın almak için kullandı.
Büyükanne, ailesine yiyecek almak için markete gitti.
1975 yılına IBM 5100 almak için geldiğini iletiyor
Ziyafetten önce yeni bir kravat almak için zamanım yok.
İhtiyacımız olan her şeyi almak için yeterli paramız yok.
Tom, Mary'ye yeni bir araba almayı planlayıp planlamadığını sordu.
Araba alabilmek için mi, borçlarınızı ödeyebilmek için mi