Examples of using "النية" in a sentence and their turkish translations:
saf ve iyi niyetliydi hep
iyi niyetli bir adamı çıkarcı insanları
Ama bugün bu niyet tanınmayacak kadar çarpıtıldı.
ana kar alanları olan düzeni değiştirmeye hiç niyeti yokken
"Ön yargılı olduğum birini görürsem o zaman bu karşı hareketi uyguluyorum"
saf ve iyi niyetli bir adamdı bilmezdi öyle aklı kötülüğe çalışmazdı