Translation of "القادة" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "القادة" in a sentence and their turkish translations:

أنت القادة.

Siz komutansınız.

في التعاون مع القادة الآخرين.

diğer komutanlarla işbirliği yapma isteksizliğinin de olduğu beş yıl .

طبيب وأحد القادة في منظمة أطباء الصحة.

ve Médicos por la Salud öncülerinden biri.

هذا الرجل من أكبر القادة التي رأتهم الدنيا.

Bu adam, dünyanın görüp gördüğü en büyük liderlerden biri.

لإعطاء الفرصة لامرأة كفؤة لتكون واحدة من القادة.

Böylece çok yetenekli bir kadın liderliğe adım atabilecekti.

وهو السبب لحاجتنا إلى المزيد من النساء القادة.

Bu yüzden daha fazla kadın lidere ihtiyaç var.

في الواقع، أفضل القادة متواضعون وليسوا أصحاب شخصية جذابة،

Doğrusu, en iyi liderler karizmatik olmaktan ziyade

أثبت أنه أحد أعظم القادة القتاليين في الجيش الكبير.

, Grande Armée'in en büyük savaş liderlerinden biri olduğunu kanıtladı.

القادة العسكريين في عصره، للانضمام إليه، ووعده بتولته حلب بعد الحرب

Ona katılmaya ikna etmek hatta savaştan sonra Halebi ona bırakmaktı

في هذه المرحلة، أراد بعض القادة المخضرمين من الإفرنج وقف التقدم،

Bu noktada, bazı eski Fransız komutanlar saldırıyı durdurmak,

لكن القادة الفرنسيين والبورجونديين أصروا على حملة حاسمة من شأنها طرد

Ancak Fransa ve Burgundy komutanları başkent Edirne'yi işgal etmek için

باقتصادها على النفط فقط. بحث القادة عن ميزةٍ جديدةٍ في البلد

, kendine özgü bir sahil şeridi olduğunu bulmak için ülkede yeni bir özellik aradılar

وكان من القادة الذين دمروا جيش الصليبيين في معركة المنصورة عام 1250 رفقة قطز،

Al-Mansurah savaşında Haçlı ordusunu yok ederek gösterdi

حسماً. على الرغم من كل عيوبه ، أثبت ناي نفسه كأحد أفضل القادة التكتيكيين لنابليون ،

Ney tüm kusurlarına rağmen Napolyon'un en iyi taktik komutanlarından biri olduğunu kanıtlamış