Translation of "السبب" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "السبب" in a sentence and their turkish translations:

ولهذا السبب...

ya da...

السبب هو

Nedeni ise şu

لهذا السبب؟

diye mi?

وحتى نفهم السبب،

Nedenini anlamak için

لهذا السبب النمل ،

işte bu yüzden karıncalar,

هل تعرف السبب؟

Sebebi biliyor musunuz?

وبغض النظر عن السبب،

Sebebi her neyse

ولهذا السبب القصص قوية،

İşte bu sebeple hikâyeler güçlüdür

‫لهذا السبب بدأ يزمجر.‬

Hırlamaya başlamasının sebebi bu.

ولهذا السبب نحن عالقون.

İşte bu yüzden sıkışıp kalmışız.

بمعنى آخر، أنت السبب.

Yani bir başka deyişle, siz.

ولهذا السبب أسست Twitch--

işte bu yüzden Twitch'i başlattım --

ولهذا السبب قد تقولون،

Bu sebeple şöyle diyebilirsiniz:

ولهذا السبب أنا هنا.

Bu yüzden buradayım.

أيمكنني سؤالك عن السبب؟

Sebebini sorabilir miyim?

علينا توضيح السبب فحسب.

Sadece nedenini açıklamak zorundayız.

السبب الأكثر فتكا هو

En ölümcül sebep

وأنت لا تعرف ما السبب

Nedenine dair en ufak bir fikriniz bile yok

وذهبت لكل خبير لأكتشف السبب.

ve sebebini bulabilmek için birçok uzmana gitmiştim.

يكون السبب أن السائق "أجنبي."

bunun sebebi şoförün yabancı bir domuz olmasıymış.

السؤال التالي هو ما السبب؟

Sıradaki soru şu: Neden?

هل السبب هو الطعام الرديء؟

İğrenç yemeklerden mi?

لهذا السبب يجب أن نجازف.

o yüzden şansınızı deneyin.

لهذا السبب هي صعبة للغاية،

Bu kadar zor olmasının sebebi de budur.

لهذا السبب، حتى عام 1950،

O nedenle 1950'ye kadar

السبب الرئيسي لهذا هو الفيروسات

bunun asıl sebebi bu virüsler

وكنت أود البحث عن السبب.

Ben de nedenini öğrenmek istedim.

لهذا السبب جئت الى هنا.

- İşte bu yüzden buraya geldim.
- Bu yüzden buraya geldim.

التدخين السبب الرئيسي لسرطان الثدي.

Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir.

ولا نعرف بالضبط السبب بحدوث ذلك،

Bunun neden olduğunu tam olarak bilmiyoruz

ولهذا السبب، في قصة مثل "ماتريكس"،

Matrix gibi bir hikâyede

لهذا السبب أنت تشاهد هذه المحادثة.

bu konuşmayı dinlemenizin sebebi de bu.

لهذا السبب يلجأ الناس إلى تويتر،

Bu nedenle insanlar Twitter'a yöneliyor.

وكانوا يريدون مني أن أعرف السبب.

ve bu nedeni görebilmemi gerçekten istediler.

السبب الرئيسي للعديد من الاقتصاديات الآسيوية

Çin ve Vietnam'ın komünist toplumları da

ولهذا السبب، نطلق عليها "الجاذبية الصغرى."

Bu sebeple ona ''yer çekimsiz ortam'' diyoruz.

- لماذا بكيت؟
- ما السبب الذي أبكاك؟

- Ağlamanın sebebi neydi?
- Ne sebeple ağladın?

أنت هو السبب الوحيد في وجودي.

Varlığımın tek sebebi sensin.

وبالطبع، فإن الارتباط لا يدل على السبب.

ve tabii ilişkilendirmeler nedene kanıt teşkil etmiyor.

وهذا هو السبب أنّنا شركاء في ذلك.

İşte bu yüzden ortağız.

ولذلك السبب نحن ندعوه أيضًا بالقطب الثالث.

Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak adlandırılır.

لهذا السبب حصلنا عليها من كمال سونال

o sıcaklı biz bu yüzden almıştık Kemal Sunal'dan

السبب في ذلك كان في تلك السنوات

Bunun sebebi o yıllarda

هذا هو السبب أن أُشارك هذه الأخبار.

Bu nedenle bu haberi paylaşıyorum.

- نريد معرفة السبب.
- نريد أن نعرف لماذا

Biz sebebini bilmek istiyoruz.

هل تعرف السبب وراء وجوب استثمارهم في عملك؟

Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?

وهو السبب لحاجتنا إلى المزيد من النساء القادة.

Bu yüzden daha fazla kadın lidere ihtiyaç var.

هذا هو السبب في أن الأعمال التجارية موجودة.

Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.

لذا وبالجلوس بجانب سريره، بدأت بالبحث عن السبب.

Onun yatağının kenarında oturarak nedenleri araştırmaya başladım.

هذا هو السبب في أن القمر مليء بالفوهات.

Ay'daki kraterlerin sebebi de bu.

هذا هو السبب في أهمية الجمعية التاريخية التركية

işte Türk Tarih Kurumu bu yüzden çok önemlidir

توجد نظريات لهذا السبب. العلماء موجودون لخدمة الإنسانية.

Teoriler zaten bu yüzden vardır. Bilim adamları insanlığa hizmet için vardır.

قد يكون السبب من أجل الانصاف والعدالة الاجتماعية.

İyilik ve sosyal adalet için olabilir.

ما هو السبب الحقيقي لعدم رغبتك بعمل هذا؟

Bunu yapmak istememenin gerçek nedeni nedir?

ما هو السبب الحقيقي الذي يصنع بطل أو شرير؟

Birini kahraman ya da kötü yapan nedir?

ليس هو السبب الذي يمنعك أن تشتري ورقة اليانصيب .

sadece piyango bileti almanı engellemez

عندما يفكر الناس في السبب وراء كون الديناصورات مدهشة،

İnsanlar dinozorların niçin ilginç olduğunu düşündüklerinde

فكّروا أيّ من هذه الأشياء هو السبب وتخلّصوا منهم.

Bunlardan hangisi olduğunu bulun ve bunlara son verin.

ولهذا السبب، فإن أشهر المتحدثين ب TED في العالم

Bu sebepten dünyanın en ünlü TED konuşmacıları

لهذا السبب ازدهر البث المباشر من خلال ألعاب الفيديو.

İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı.

لأنني الآن أعرف أنه عند إشراك الناس في السبب،

Çünkü insanlarla nedenler hakkında etkileşime geçtiğimizde

‫لكننا لم نفهم السبب إلا مؤخرًا.‬ ‫ربما لتجذب فرائسها.‬

Nedenini daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Belki de av çekmek içindir.

السبب الذي يجعل الرادار قادراً على كشف الصخر الصلب

Radarın ana kayaları görüntülemesinin nedeni

هذا هو السبب في أهمية تهريب القطع الأثرية التاريخية

Demek ki tarihi eser kaçakçılığı bu yüzden çok önemliymiş

هذا هو السبب في أنه نادرا ما يتم رؤيته

az görülmesinin sebebi de budur aslında

السبب هو أنني أتساءل إذا لم يكن هناك تلسكوب

Sebebi de şu acaba hiç teleskopla bir

- من أجل ذلك فقد عمله.
- خسر وظيفته لذاك السبب.

Bu nedenle işini kaybetti.

بل هو السبب بأنه هناك الكثير من الأشياء التي تريدها ،

ayrıca istediğin pek çok şeyin sana ulaşılmaz

وهذا هو السبب الحقيقي لارتفاع خطر التعرض لأمراض القلبية الوعائية.

ve artan kardiyovasküler riskin asıl sebebi de bu.

‫يشبه هذا دفن ميت،‬ ‫لهذا السبب يسمونه "مرتكز الرجل الميت".‬

Ölü bir adamı gömmek gibi. Bu yüzden adına Ölü Adam Çapası deniyor.

‫السبب هو أن هذه الشجرة تتجه‬ ‫نحو الضوء، نحو الشمس‬

Bunun nedeni, ağacın ışığa, güneşe yönelmesi

‫ليس هذا هو السبب في أن الفتيات يجب أن يتعلمن.‬

ve yaşam sistemine etki ediyor.

وعندما سألته عن السبب الذي دفعه إلى هذه الحياة النشيطة،

Böyle hareketli bir hayat yaşamak için seni etkileyen nedir diye sorduğumda

لذا فإن هذا هو السبب الكامن وراء رغبتنا بحياة أُخرى.

Aslında bu, birçoğumuzun neden başka bir hayata inandığımızın da cevabı.

لهذا السبب كنت على وشك ترك زوجتي في غرفة الولادة،

Aslında bu yüzden karımı doğum odasında neredeyse bıraktım,

هل ذلك هو السبب في عدم فعل شيء حيال الأمر؟

Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi?

لكن السبب الحقيقي لاسقاط ميركاتور هو الملاحة, فالاسقاط يحفظ الأتجاهات

Ancak Merkatör projeksiyonunun asıl amacı navigasyon görevi görmektir; Okyanusda

كان السبب وراء ذلك إيمانهم، وليس المعركة بين السود والبيض؛

Bu neye inandıklarıydı ve siyah-beyazla alakalı değildi.

ولهذا السبب فإن إشراك الناس في هذا الأمر هو مهمٌ جداً.

İşte bu yüzden insanları devreye sokmak bu kadar mühim.

‫لهذا السبب تعتبر الأشجار ‬ ‫مفيدة للغاية لمقتفي الأثر،‬ ‫لأن العلامات تعلق بها.‬

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

هذا هو في الواقع السبب في أن محرك بحث Google هو الأكبر.

Google arama motorunun en büyük olmasının sebebi aslında bu.

ولهذا السبب فإن أكثر الكتب تأثيراً في التاريخ عبارة عن سلسلة من القصص

Bundan dolayı tarihteki en etkili kitaplar hikâye serileri

هذا هو السبب في ظهور الفيروس الذي يدخل جسم الخفافيش بطريقة مقاومة للغاية.

işte bu yüzden yarasanın vücuduna giren virüs çok dirençli bir şekilde karşımıza çıkıyor

‫ولكنني لم أحم حبلاً به من قبل.‬ ‫هذا جيد ولهذا السبب ينبغي دائماً ‬ ‫أن ترتدي سروالاً داخلياً.‬

Ama hiç halat korumak için kullanmamıştım. Bu iyi bir şey ve bu yüzden her zaman iç çamaşırı giymelisiniz.