Translation of "العواصف" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "العواصف" in a sentence and their turkish translations:

‫تتكتل سحب العواصف...‬

Fırtına bulutları toplanıyor.

العواصف الشمسية تخرج

solar fırtınalar çıkıyor

العواصف الشمسية علماء

solar fırtınaları ise bilim insanları

وجدت قوات حنبعل نفسها تقاتل العواصف الثلجية

Hannibal'in kuvvetleri kendilerini ağır tipilerle savaşır halde buldular.

العواصف الشمسية التي لا نشعر بها كثيرًا

solar fırtınaları biz çok hissetmiyoruz

‫لذا حين اعتادت تلك العواصف العاتية الهبوب،‬

Yani o dev fırtınalar gelince,

‫البخار الذي يتكتل نهارًا‬ ‫يخلق العواصف التي تستمر ليلًا.‬

Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.