Translation of "‫يخلق" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‫يخلق" in a sentence and their turkish translations:

الان لم يخلق الغرب المنطق

Akıl yürütme Batı tarafından icat edilmedi.

‫يخلق سلطعون ناسك آخر تشتيتًا.‬

Başka bir keşiş yengeci ortalığı karıştırıyor.

هذا يخلق أيضا ثغرة أمنية

bu da güvenlik açığı oluşturuyormuş

لذلك عندما يخلق المجتمع معايير شخصية،

Yani teknik olarak, toplum öznel standartlar yarattığında,

كعالمة النفس تدرس كيف يخلق الناس مستقبلهم،

İnsanların geleceklerini nasıl şekillendirdiğini inceleyen

وهذا ما يخلق أماناً أكثر للحديث بصراحة.

Bu fikir belirtmek için güvenli ortam sağlar.

هذا هو ما يخلق البيئة التي تتقبّل الصراحة

Bu, kendini ifade etmek için gerekçe oluşturur.

لا يمكن أن ننكر ذلك- الحضور يخلق الإمكانية.

Bunu inkar edemeyiz -- kültürde varlık imkân yaratır.

يخلق الناس روابط جديدة ويعون أشياء من حولهم،

Yeni kimyalar yaratılır, insanların farkındalığı artar

يخلق طبقة واقية من الاضطرابات حول كرة الغولف.

Golf topunun etrafında koruyucu bir türbülans tabakası oluşturur.

‫البخار الذي يتكتل نهارًا‬ ‫يخلق العواصف التي تستمر ليلًا.‬

Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.

وهذا يخلق أصغر ، التي لديها أقل جر على الكرة.

Ve bu, topa daha az sürüklenen daha küçük bir uyanıklık yaratır.

كيف يعبد الناس المال كيف يخلق المال بيئة زائفة لك

insanların paraya nasıl taptığı paranın sana nasıl bir sahte çevre oluşturduğu

كيف يمكن لإله قادر على كل شيء أن يخلق صخرة لن يمكنه أن يحملها؟

Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?