Examples of using "الريح" in a sentence and their turkish translations:
Gaz çıkarmaları gerektiğinde
dolayısıyla rüzgar esmiyordu
Rüzgar estiği an mum sönüverdi.
Rüzgarın gücü yürümeyi zorlaştırdı.
Çiçek yaprakları rüzgarda uçuyor.
Tembel hayvanlar gaz çıkarmayan, bildiğimiz tek memeliler.