Examples of using "صعباً" in a sentence and their turkish translations:
O, roket bilimi değil.
Ama bu zor olacak.
Rüzgarın gücü yürümeyi zorlaştırdı.
Sen bulunması zor bir kızsın, değil mi? Çok iyi iş çıkardın.
Bu zor olabilir. Ama bir deneyelim.
Bu biraz zordu, kaygandı, tırmanması tuhaftı,
Ama burası gibi aşırı çöl arazilerinde bunu bulmak zor olabilir. Hâlâ biraz gevşek