Examples of using "الخطورة " in a sentence and their turkish translations:
Burası oldukça tehlikeli.
Bu gittikçe tehlikeli bir hâl alıyor.
iklim değişikliği gibi bir şey neden önemli bir sorun,
olarak değerlendirildi .
Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.
bu işin tehlikesi ileride ne olduğunu bilmemektir.
Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.