Translation of "مشكلة" in Turkish

0.026 sec.

Examples of using "مشكلة" in a sentence and their turkish translations:

- ثُمّ هُناك مشكلة...
- وهناك مشكلة...

Öyleyse bir sorun var...

مشكلة المقعد

koltuk belası

لدينا مشكلة.

Bir sorunumuz var.

عندي مشكلة.

Bir sorunum var.

لا مشكلة!

Sorun yok!

- لا مشكلة مطلقا!
- لا مشكلة على الإطلاق!

Hiç sorun değil!

ليست لدينا مشكلة اقتصادية الآن. لكنّ لدينا مشكلة.

Artık bu bir ekonomik sorun değil, sorun burada.

لأنها تعرض مشكلة

çünkü bence sihrin büyük kısmının

‫أنا في مشكلة!‬

Başım belada!

‫لكن ثمة مشكلة.‬

Ama bir sorun var.

كانت مشكلة تمكين.

Çalışanlara imkân verilmemesi sorunuydu.

لدينا مشكلة واحدة

Tek bir derdimiz var

هيوستن لدينا مشكلة.

Houston, bir sorunumuz var.

ظهرت مشكلة آخرى.

Başka bir sorun çıktı.

إنهُ في مشكلة.

Onun başı dertte.

هذه مشكلة صعبة.

Bu karmaşık bir konu.

ما مشكلة سيارتك؟

Arabana ne oldu?

وهي مشكلة لا نحلها.

çözemediğimiz bir sorun.

‫هناك أيضاً مشكلة ثقافية.‬

Ayrıca kültürel bir sorun var.

‫أنا الآن في مشكلة.‬

Şu anda başım belada.

هذه مشكلة (الولايات المتحدة)

bu Amerika'nın problemi.

‫لكن لديه مشكلة كبيرة.‬

Ama büyük bir sorunu var.

دعنا نقول لدينا مشكلة

sorun bizde diyelim geçelim

لن تكون هناك مشكلة

hiçbir sıkıntı olmayacaktı

لديك مشكلة واحدة فقط

sizin tek bir derdiniz var

إنها ليست مشكلة أيضًا

ya bunlar çokta problem değil

لقد كانت مشكلة حقيقية.

Bu ciddi bir problemdi.

هُم جاءو ليصنعوا مشكلة.

Onlar sorun çıkarmak için geldi.

إنهُ يأتي ليصنع مشكلة.

O, sorun çıkarmak için geldi.

إنها تأتي لتصنع مشكلة.

O sorun çıkarmak için geldi.

إني في مشكلة الآن.

Şimdi başım dertte.

كانت مشكلة صعبة الحل.

Çözmesi zor bir problemdi.

أهناك مشكلة في الأمر؟

Onun hakkında yanlış bir şey var mı?

لدى الأطباء مشكلة صعبة.

Doktorların zor bir sorunu var.

علق سامي في مشكلة.

Sami'nin başı dertte.

كان سامي في مشكلة.

Sami'nin başı dertte idi.

لعلاج مشكلة الصحة النفسيّة هذه.

42 milyar doların üzerinde para harcanıyor.

هذه مشكلة مجتمعية كبيرة جداَ,

Bu muazzam bir toplumsal sorun ve

وكلنا نعتقد أن الكراهية مشكلة.

ve hepimiz nefretin bir sorun olduğu kanısındayız.

‫وقع الجروان الصغيران في مشكلة.‬

Genç yavrular başlarına bela almış.

"بالطبع يا فتى، لا مشكلة"

''Tabii evlat, sorun yok.''

هذه مشكلة مهمة في مجتمعنا.

Toplumumuzda büyük bir sorun.

ليست مشكلة جميلة يا أخي

sıkıntı değil güzel kardeşim

حتى الآن لا توجد مشكلة.

buraya kadar problem yok.

- هذه مشكلة صعبة.
- هذه معضلة.

O zor bir sorun.

لا أرى مشكلة فيما تفعل.

Yaptığında yanlış bir şey görmüyorum.

هل هو في مشكلة مجدّدا؟

Onun yine başı belada mı?

لأنني أعتقد أننا لدينا مشكلة كبيرة.

çünkü büyük bir sorunumuz olduğunu düşünüyorum.

إذن ، ما هي مشكلة Zoom هذه؟

peki, nedir bu Zoom meselsi?

إذا كانت صدفة ، فلا توجد مشكلة.

eğerki tesadüf ise zaten ortada bir problem yok

والمساعدة على حل مشكلة تغير المناخ.

olacak toprakla sonuçlanır.

أنا أعرف أني في مشكلة الآن.

Şimdi başımın belada olduğunu biliyorum.

لا يبدو بأن هناك أي مشكلة.

Herhangi bir sorun var gibi görünmüyor.

هل لديك أي مشكلة في ذلك؟

Onunla ilgili sorunun var mı?

- جيم في مشكلة.
- جيم في ورطة.

Jim'in başı dertte.

على أي حال ... كل شيء مشكلة قانونية

neyse... her şey yasalara uygun problem yok

مشكلة أخرى لنا هي أن نكون غربيين

Bizim diğer bir problemimiz ise batılılaşalım

لدينا مشكلة أكبر للمشردين في منطقة باي.

Körfez alanında daha büyük bir evsiz problemi var.

‫فقلت في بالي: "هذه مشكلة حقيقية الآن.‬

"Bu ciddi bir sorun." diye düşündüm.

وبعد هذا كانت لدي مشكلة كبيرة جدًا.

Sonrasında benim çok büyük bir problemim vardı.

يهمها نشر ورقتها العلمية، كانت هذه مشكلة حقيقية

genç bir araştırmacının gözünde gerçek bir problemdi.

وأن لا مشكلة لدينا مع أي شعور لديهم؟

nasıl hissederlerse hissetsinler sorun olmadığını söyleyemez miyiz?

"جد شخصًا آمنا لتتحدث معه إذا واجهت مشكلة."

''Eğer bir sorunun varsa konuşabileceğin güvenilir birini bul.'' derim.

فأنا أعلم أن هذه ليست مشكلة الشاعر الوحيدة

Bu problemin şairlere özgü olmadığını biliyorum.

وبعض الناس يعتقدون أن هذا يعتبر مشكلة تافهة.

Bazı insanlar tüm bunların sıradan bir mesele olduğunu düşünüyor.

إلا أن ذلك يبقى مشكلة صحية كبيرة وعامة

bu hala büyük bir genel sağlık sorununu oluşturuyor,

فسننتقل من مشكلة يستحيل حلها لمشكلة يمكن حلها.

bu problemi imkansızdan çözülebilir bir şeye dönüştürürüz.

‫لكن ثمة مشكلة.‬ ‫يعرف صقر "كوبر" أنها قادمة.‬

Ama bir sorun var. Cooper atmacaları geleceklerini biliyor.

لكون شيء مثل تغير المناخ مشكلة بهذه الخطورة،

iklim değişikliği gibi bir şey neden önemli bir sorun,

ولكن هناك مشكلة إضافية يعتقد الجميع أنها عمه

fakat ek bir sıkıntı var herkes bunun dayısını bakan zannediyor

لذلك عندما تكون هناك بالفعل مشكلة مثل الاكليل

yani aslında korona gibi bir problem varken

قد يكون في نقاط مختلفة ، وهي ليست مشكلة

farklı noktada da olabilir bu da problem değil

علاوة على ذلك ، الموت ليس مشكلة بالنسبة لهم

üstelik ölmek onlar için problem değildir

إذا كنتم تعانون من الرؤية النفقية، فإن هذه مشكلة

Tünel görüşüne sahipseniz bu biraz problem, çünkü bu durum

هناك مشكلة حين يتعلق الأمر بالجنسين في يومنا الحالي

bir problem ve biz bunu düzeltmeliyiz,

بدلاً من ذلك، يُنصح المرء بالنوم لحل مشكلة ما،

Bir problemi olduktan sonra uyumanız gerektiği söylenir

‫ولكنه طريق بطيء،‬ ‫وهذه مشكلة للدواء في هذا الحرّ.‬

Ama burası oldukça yavaş bir güzergâh ve de havanın sıcak olması ilaçlar için bir sorun.

في الآونة الأخيرة ، كانت مشكلة التكبير هذه مزعجة للغاية

son zamanlarda bu Zoom meselesi aşırı şekilde can sıktı

لكنه أظهر أيضًا أن لعبة الجولف قد تواجه مشكلة.

Ancak, golfün bir sorunu olabileceğini de gösterdi.

وهذا مشكلة إذا أردت أن توسع عملك الخاص بسيارات الأجرة.

Ve eğer taksi işinizi hızla geliştirmek istiyorsanız bu biraz problem.

‫إن دخلت هذه المياه البيضاء هنا،‬ ‫سأكون في مشكلة كبيرة.‬

Su buradayken bunu denersem başım büyük belaya girer.

لأني لا أعتقد أن هناك مشكلة مع الرجال الذين يفكرون بالانتحار،

Erkeklerin intiharı düşünmesinde yanlış hiçbir şey görmediğim için

فإن معالجة مشكلة فقر الأطفال هو أمر مهم علينا القيام به.

hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor.

تعلمون ، كان لدى هؤلاء النمل مشكلة في تغذية الحيوانات في البداية.

yahu hani bu karıncaların hayvan besleme konusu vardı başında söylemiştik

ولكن عندما بدأ جيش حنبعل رحلته فوق جبال الألب، حصلت مشكلة في أيبيريا

Ancak Hannibal'in ordusunun Alplerdeki yolculuğunun başlamasıyla İberyada da bir bela büyümekteydi.

على الرغم من الفوائد العديدة ، إلا أن الضرر الوحيد هو مشكلة الفيروس هذه

bu kadar yarara rağmen tek zararı işte bu virüs mevzusu

ولكن لا تزال هناك مشكلة هبوط مثل هذه المركبة الفضائية الضخمة على سطح القمر

. NASA mühendisi John Houbolt başka bir seçenek önerdi - bu seçenek , NASA'nın en kıdemli mühendisleri tarafından