Examples of using "الثقافة" in a sentence and their turkish translations:
hepimiz çevremizdeki kültürün bir parçasıyız.
Bana kalırsa bizim yapmadığımız mücadele
Kültür, sadece duvara asılmış resimler
kültürün onun lehine şekillendirildiğini fark etmesi olanaksız.
sahip olduğu güce şahit oldum.
Kültürün rolü çok büyük.
biz aynı zamanda bu kültüre yön veren kişileriz,
temsil edilirken görme beklentilerimin, başka insanların da beklentileri
esir olarak büyüdüer ve Müslüman öğretiler ile eğititildiler
dönemine göre kültür ve medeniyeti çok üst düzeydeydi
Jason Whitlock, bu kültüre ait olan müziğin, tavrın, tutumun eğitim karşıtı,
o yıllarda kurulan Atatürk Kültür Dil Tarih Yüksek Kurumu'na
dilimizi malesef, batı ve Arap kültüründen harmanlaşarak garip garip kelimeler almışız
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı ve Uşak Müze Müdürünün çok büyük mücadelelleriyle
Kültür, günlük hayatta bizi harekete geçiren değerlerle ilgilidir. Daha iyi bir toplum inşa etmenin gereklerinden biri bu.