Examples of using "الآلاف" in a sentence and their turkish translations:
Sayıları yüz binlerce.
ve her türden eziyet ve işkenceden kaçan
Binlerce insan hayatını kaybetti,
benimle birlikte binlerce sanatçı da
e-Vatandaşlık adlı bir program başlattık.
Yüzlerce, binlerce yıl önce,
kutlama ve akşam yemeği için binlerce insan toplanır.
binlercesi aynı anda saldırıyor ve öldürüyor
alt dallarında binlerce çeşit vardır
ama binlercesi bir anda karıncayiyene saldırırsa
beyninizdeki yüz binlerce nöron kıvılcım saçar
Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.
yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim.
En az 60 kişi hayatını kaybetti ve binlerce yaralı vardı.
Binlerce çocuk okula gidemiyordu
Azuri isimli bir şirket, on bir ülkede on binlerce birimini
Binlerce öğrenciye konuşacağız. Türkiye turnesine çıkacağız.''
Tek başına diyetin işe yaramadığı binlerce başka hikâye olabilir
Genç bir insanın sosyal medyada yüzlerce arkadaşı olabilir
Yüzbinlerce insan kılıçtan geçirildi yada köleleştirildi,Şehir yağmalandı
şu anda sizin karşınıza gelip de binlerce kişi karşısında konuşabiliyorsam
Amerika Birleşik Devletleri'nde herhangi bir zamanda hapiste yüz binlerce kadın var.
Bu videonun sponsoru Curiosity Stream - bilim, teknoloji, doğa ve tarih hakkında
Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.
Binlerce savaş esiri Türk'ü kazığa oturttur ardından Hamza Paşa'nın kellesini