Examples of using "مهاجمة" in a sentence and their turkish translations:
binlercesi aynı anda saldırıyor ve öldürüyor
''Danimarka Parlamentosundan birine asla saldırmazlar.'' dedi.
İberlilere direkt saldırmak yerine , kendi ordugâhını kurdu ve beklemeye koyuldu.
Rusya ve Akdeniz'in derinliklerinde dolaştılar, hatta Miklagard dedikleri