Examples of using "اللاجئين" in a sentence and their turkish translations:
ve her türden eziyet ve işkenceden kaçan
ne yazık ki mülteci kampları, Mumbai'nin kenar mahalleleri,
kanunların kıyısını köşesini kurcalamakla gidemeyiz.
sınırımıza gelmesini engelleyeceğine inandırmaya çalışıyor.
beni yasa dışı bir takip listesine aldı.
ama bu diğer mültecileri de etkiliyor.
gelir eşitsizliği, mülteci sorunu, ırkçılık gibi konularda
Mülteci Sözleşmesi, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra,