Translation of "Yolculuğa" in Spanish

Cesur bir yolculuğa çıkıldı.

ya sea en automóviles, bicicletas o autobuses.

Avustralya'ya bir yolculuğa çıkalım.

Hagamos un viaje a Australia.

Hastalık yolculuğa çıkmamı engelledi.

La enfermedad me impidió el dar un viaje.

12 günlük yolculuğa çıkabilmek için

en el que alternaba miedo y valor

Nancy yalnız bir yolculuğa çıktı.

Nancy emprendió un viaje sola.

Tom arkadaşlarıyla birlikte yolculuğa gitti.

Tom fue de viaje en coche con sus amigos.

Bu yolculuğa tek başıma çıkmamam gerekiyor.

Y no es un viaje que deba hacer yo sola.

çünkü dönüşü olmayan yolculuğa hazırlanmak gerekiyor.

porque hay que prepararse para el viaje del que uno ya no retorna.

O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?

¿Ella puede soportar un viaje largo?

Bu tek yönlü yolculuğa sadece dişiler çıkar.

Solo las hembras hacen este viaje de ida.

O birkaç gün önce bir yolculuğa çıktı.

Ella se fue de viaje hace algunos días.

Bir yolculuğa yalnız gitmemin kesinlikle imkanı yok.

No hay absolutamente ninguna manera en que yo vaya de viaje solo.

Yolculuğa çıkacağımda, çoğunlukla, yanıma bir dergi alırım.

Normalmente llevo una revista cuando voy de viaje.

Bizi direk boyut değiştirerek zamanda ve mekanda yolculuğa itebiliyor bunlar

Pueden empujarnos a viajar en el tiempo y el lugar cambiando el tamaño directamente.