Translation of "Nancy" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Nancy" in a sentence and their spanish translations:

Nancy Londralıdır.

Nancy es de Londres.

Nancy trenden iniyor.

- Nancy se está bajando del tren.
- Nancy está descendiendo del tren.

Nancy köpeklerden korkar.

- Nancy tiene miedo a los perros.
- Nancy le teme a los perros.

Nancy müzikten hoşlanır.

A Nancy le gusta la música.

Merhaba, ben Nancy.

Hola, soy Nancy.

Maalesef, Nancy haklıydı.

Desafortunadamente, Nancy tenía razón.

Nancy yorgun gözüküyor.

Nancy parece cansada.

Nancy nadiren gülümser.

Nancy rara vez sonríe.

Nancy çok çalıştı.

Nancy estudió mucho.

Nancy tenis oynamaz.

Nancy no juega al tenis.

Merhaba, ben, Nancy!

Hola, soy yo, ¡Nancy!

Nancy köpeklerden korkuyor.

Nancy le tiene miedo a los perros.

Nancy yorgun görünüyor.

Nancy parece cansada.

Nancy yetenekli bir hemşiredir.

- Nancy es una enfermera hábil.
- Nancy es una enfermera capa.

Nancy kız kardeşime benziyor.

Nancy se parece a mi hermana.

Nancy bana yangından bahsetti.

Nancy me contó del incendio.

Nancy aşırı stress altındadır.

Nancy está estresada.

Nancy mutlu şekilde gülümsedi.

Nancy sonrió felizmente.

Nancy gelen ilk kızdı.

Nancy fue la primera en llegar.

- Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.
- Nancy Jackl'le evlenilmeyeceğini bilecek kadar akıllıdır.
- Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.

Nancy no es tan tonta como para casarse con Jack.

Nancy masayı kendisi hareket ettiremedi.

Nancy no podía mover el escritorio por sí sola.

Nancy yalnız bir yolculuğa çıktı.

Nancy emprendió un viaje sola.

Nancy, bu kitabı okumuş olamaz.

Es imposible que Nancy haya leído este libro.

Nancy ile arkadaş olmak istiyorum.

Quiero hacerme amigo de Nancy.

Geçen hafta sonu nasıldı, Nancy ?

¿Cómo fue el fin de semana pasada, Nancy?

Nancy onu bir partiye davet etti.

- Nancy lo invitó a la fiesta.
- Nancy le invitó a una fiesta.

Nancy bir çift kırmızı ayakkabı istiyor.

Nancy quiere un par de zapatos rojos.

Nancy sınıfında en uzun boylu kız.

Nancy es la chica más alta en su clase.

Tom ve Nancy geçen ay ayrıldılar.

- Tom y Nancy rompieron el mes pasado.
- Tom y Nancy terminaron el mes pasado.

Nancy şimdi ödevini yapmak zorunda mı?

- ¿Nancy tiene que hacer su tarea ahora?
- ¿Nancy tiene que hacer los deberes ahora?

Nancy, işte senin için bir mektup.

Nancy, aquí hay una carta para ti.

Hem Nancy hem de Jane okulda yoktu.

Tanto Nancy como Jane faltaron a la escuela.

Nancy caddenin karşısından beni başı ile selamladı.

Nancy me saludó con una inclinación desde el otro lado de la calle.

Nancy, bir köpeğe sahip olmak istiyor mu?

¿Nancy quiere tener un perro?

Nancy tek başına yurt dışında yaşamayı istemiyordu.

A Nancy no le importó vivir ella sola en el extranjero.

Nancy Bob'un yarışmada birincilik ödülünü kazanmasına şaşırdı.

Nancy se sorprendió de que Bob ganara el primer lugar en el concurso.

Nancy daha önce bir dev panda görmemişti.

Nancy nunca había visto antes un panda gigante.

Nancy, burada sizin için bir mektup var.

Nancy, aquí hay una carta para ti.

Nancy ile bir randevu almada nasıl başarılı olabilirim?

¿Cómo puedo conseguir una cita con Nancy?

Yağmur yağdığı için, Nancy dışarı çıkmaya tereddüt etti.

Desde que está lloviendo, Nancy ha dudado en salir.

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.

Él ideó una forma para hablar con Nancy en privado.