Translation of "Uçar" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Uçar" in a sentence and their spanish translations:

Zaman uçar.

El tiempo vuela.

Uçaklar üzerimizde uçar.

Los aviones vuelan por encima de nosotros.

- Yarasalar genellikle karanlıkta uçar.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.

Los murciélagos suelen volar en la oscuridad.

Bir kartal gökyüzünde uçar.

Un águila vuela en el cielo.

- Kuşlar uçar.
- Kuşlar uçarlar.

Los pájaros vuelan.

Sık sık uçar mısın?

- ¿Vuelas a menudo?
- ¿Vuelan con frecuencia?

Söz uçar, yazı kalır.

Las palabras vuelan, lo escrito permanece.

Zaman bir ok gibi uçar.

El tiempo vuela como una flecha.

Kuş ne kadar hızlı uçar?

¿A qué velocidad vuela el pájaro?

"Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım."

"Flota como una mariposa, pica como una abeja".

Onu yakalamaya çalıştığınız anda uçar gider.

en el momento en que intentas atraparla, se va volando.

Süpermen bir roket kadar hızlı uçar.

Superman vuela tan rápido como un cohete.

Kurtlar sürüyle gezer ama kartallar yalnız uçar.

Los lobos van en manada, pero las águilas vuelan en solitario.

Sonbaharda, birçok kuş daha sıcak ülkelere uçar.

Muchos pájaros vuelan en otoño hacia tierras más cálidas.

Tom paradan tasarruf etmek için ekonomi sınıfında uçar.

Tom vuela en clase económica para ahorrar dinero.

- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.

Las aves suelen volar juntas.

- Zaman çabuk geçiyor.
- Zaman uçar.
- Zaman su gibi akıp gidiyor.
- Zaman geçip gidiyor.

El tiempo vuela.