Translation of "Kuşlar" in Spanish

- Kuşlar uçar.
- Kuşlar uçarlar.

Los pájaros vuelan.

Kuşlar, böcekler

los pájaros e insectos,

Kuşlar şakıyorlar.

- Los pájaros cantan.
- Los pájaros están cantando.

Kuşlar öttü.

Los pájaros cantaban.

Kuşlar öter.

- Los pájaros cantan.
- Los pájaros están cantando.

Kuşlar kırmızı.

Los pájaros son rojos.

Kuşlar yumurtlar.

Las aves ponen huevos.

Kuşlar açtı.

- Los pájaros tenían hambre.
- Los pájaros estaban hambrientos.

- Kuşlar ormanda şarkı söylüyorlardı.
- Kuşlar ormanda ötüyorlardı.
- Kuşlar ötüyorlardı ormanda.

Los pájaros cantaban en el bosque.

Tüm kuşlar uçamaz.

No todos los pájaros pueden volar.

Kafesteki kuşlar kanaryadır.

Los pájaros en la jaula son canarios.

Kuşlar ağaçlarda ötüyor.

Los pájaros cantan en los árboles.

Kuşlar güneye uçtu.

Los pájaros se fueron volando hacia el sur.

Kuşlar yuva yapar.

Los pájaros construyen nidos.

Kuşlar ağaçlarda ötüyorlar.

Los pájaros están cantando en los árboles.

Kuşlar su içer.

Los pájaros toman agua.

Kuşlar neşeyle cıvıldıyor.

Los pájaros cantan alegremente.

Bazı kuşlar uçmaz.

Ciertos pájaros no vuelan.

Kuşlar ağaçlarda öterdi.

- Los pájaros cantaban en los árboles.
- Los pájaros solían cantar en los árboles.

Kuşlar gökyüzünde ötüyorlardı.

Los pájaros estaban cantando en el cielo.

Kuşlar gökyüzünde uçarlar.

Los pájaros vuelan por el cielo.

Kuşlar sıcak kanlıdır.

Las aves tienen sangre caliente.

- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.

Los pájaros vuelan al sur en el invierno.

- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.

Las aves suelen volar juntas.

Daire çizen kuşlar var.

Son aves volando en círculo.

Kuşlar uzak yerlere uçarlar.

Los pájaros vuelan distancias largas.

Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.

Los pájaros cantaban en los árboles.

Kuşlar içgüdüyle uçmayı öğrenirler.

Los pájaros aprenden a volar por instinto.

Kuşlar gökyüzünde yüksek uçarlar.

Las aves vuelan alto por el cielo.

Kuşlar sabah erken öterler.

Los pájaros cantan temprano por la mañana.

Kuşlar ağaçta şarkı söylüyorlardı.

Los pajarillos cantaban sobre el árbol.

Bütün kuşlar uçabilir mi?

¿Todos los pájaros pueden volar?

Kuşlar cıvıldıyor, duyuyor musun?

¿Oyes cantar a los pájaros?

Kuşlar grup halinde uçuyorlardı.

- Las aves volaban haciendo formaciones.
- Los pájaros volaban en bandada.

Kuşlar, yuvalarını ağaçlara yaparlar.

Los pájaros hacen sus nidos en árboles.

Bazı tür kuşlar uçamaz.

Algunos pájaros no pueden volar.

Flamingolar dalıcı kuşlar mıdır?

¿Son aves zancudas los flamencos?

Dışardaki kuşlar şarkı söylüyorlar.

Los pájaros afuera están cantando.

Çoğu kuşlar yalnızca gündüz görebilir.

La mayoría de las aves sólo pueden ver de día.

Kuşlar her zaman yuvalarına dönerler.

Los pájaros siempre vuelven a su nido.

Kuşlar genellikle sabah erken uyanır.

Los pájaros usualmente se levantan temprano por la mañana.

Kuşlar sabah şarkı söylemeye başladı.

Las aves comenzaron a cantar por la mañana.

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.

Los pájaros vuelan al sur en el invierno.

Derhal kuşlar yuvalarını terk ettiler.

Los pájaros abandonaron sus nidos de inmediato.

Kafesteki kuşlar neşeyle şarkı söylüyor.

Las aves están cantando alegremente en la jaula.

Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.

Los pájaros hambrientos estaban comiendo del alimentador para pájaros.

Parkta kuşlar burada şurada ötüyorlar.

Aquí y allá cantan los pájaros en el parque.

Eski kuşlar saman ile yakalanmış değil.

- Pájaro viejo, no entra en jaula.
- Los pájaros viejos no se cogen con paja.

İnsanlar, köpekler, ve kuşlar hepsi hayvandır.

Hombres, perros, peces y aves, todos son animales.

Kafeste öten kuşlar var, değil mi?

Hay pájaros cantando dentro de la jaula, ¿no?

Kuşlar dalın üzerine bir yuva yerleştirdiler.

Las aves pusieron un nido en una rama.

Tom kuşlar hakkında bir kitap yazdı.

Tom escribió un libro sobre pájaros.

Bu kuşlar kışın Kuzey Afrika'ya göç ederler.

Estas aves emigran al norte de África en invierno.

- Bazı kuş türleri uçamaz.
- Bazı tür kuşlar uçamaz.

Algunas clases de aves no pueden volar.

Kuşlar o kadar evcil ki onlar sizin elinizden yiyecekler.

Los pájaros son tan mansos que comerán de tu mano.

Yarın sabah kalktığımda, güneş parlıyor ve kuşlar ötüyor olacak.

Cuando me levante mañana por la mañana, el sol estará brillando y los pájaros estarán cantando.

- O, kuşlar hakkında bir kitap yazdı.
- O, kuşlarla ilgili bir kitap yazdı.

Ella escribió un libro sobre las aves.