Translation of "Yarasalar" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Yarasalar" in a sentence and their spanish translations:

Bu yarasalar

estos murciélagos

Yarasalar yankıyı kullanırlar.

- Los murciélagos tienen un sistema de localización por eco.
- Los murciélagos utilizan la ecolocalización.

Yarasalar gece avlanır.

Los murciélagos cazan de noche.

- Yarasalar genellikle karanlıkta uçar.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.

Los murciélagos suelen volar en la oscuridad.

yarasalar çok eski canlılardır

los murciélagos son criaturas muy antiguas

yarasalar 54 milyon yaşında

los murciélagos tienen 54 millones de años

yarasalar kuduz, sars, mers,

murciélagos rabia, sacudidas, mers,

Bu ses de ne? Yarasalar!

¿Qué es ese ruido? ¡Son murciélagos!

Birinci tür küçük gövdeli yarasalar

murciélagos de primer cuerpo de cuerpo pequeño

Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...

Estos murciélagos minúsculos migran cientos de kilómetros cada año

Erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar

Estas criaturas son una criatura evolucionada temprano

şimdi bir bakalım bu yarasalar insanlara

Echemos un vistazo a estos murciélagos

Yeryüzündeki memelilerin %20'sini yarasalar oluşturuyor

Los murciélagos representan el 20% de los mamíferos del mundo.

Eğer ki yarasalar o böcekleri yemezlerse

si los murciélagos no comen esos insectos

Onların hepsinin aslında gerçek sahipleri yarasalar

los verdaderos dueños de todos ellos son murciélagos

Vampir yarasalar zaten bir çok filme

los vampiros ya están en muchas películas

Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.

Los murciélagos usan sensores de calor en la nariz para elegir el blanco.

Virüsü ise çok kolay taşır bu yarasalar

estos murciélagos llevan el virus muy fácilmente

Neden yarasalar bu kadar çok gündeme geliyor?

¿Por qué surgen tanto los murciélagos?

Işte bu durum yüzünden yarasalar insanlarla yakınlaşıyor

Debido a esta situación, los murciélagos se acercan a las personas

Sonuç olarak yarasalar yaşam için çok önemli

Como resultado, los murciélagos son muy importantes para la vida.

Fakat yarasalar ne kötüdür ne de kötülüktür

pero los murciélagos no son ni malvados ni malvados

Ona da şöyle bir açıklama yapalım. Yarasalar uçabiliyor

Hagamos una declaración para él también. Los murciélagos pueden volar

Aslında yarasalar muazzam derecede önem taşıyor insanlık için

De hecho, los murciélagos son de tremenda importancia para la humanidad.

Ayn çizgi romanlarda olduğu gibi yarasalar gece yaşarlar

Los murciélagos viven la noche como en los cómics.

Bu gece ateşböcekleri ve yarasalar ve kurtadamlara aittir.

Esta noche pertenece a las luciérnagas y a los murciélagos... y a los hombres lobo.

Bu yarasalar ağırlığının %120'si kadar bir besin tüketir

Estos murciélagos consumen hasta el 120% de su peso.

Kediler mi yarasaları yerler yoksa yarasalar mı kedileri yerler?

¿Los gatos comen murciélagos, o los murciélagos comen gatos?

Ikinci tür ise büyük gövdeli ve meyve ile beslenen yarasalar

El segundo tipo son los murciélagos con cuerpos grandes y alimentación de frutas.

Bu gece ateş böcekleri ve yarasalar ve kurt adamlara aittir.

Esta noche pertenece a las luciérnagas y a los murciélagos... y a los hombres lobo.

Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.

Debo tener mucho cuidado, porque los murciélagos, con una mordida, pueden transmitir virus mortales.

Bu yarasalar hızlı ve uzun mesafe uçmaya alışık... ...havada cambazlığa değil.

Estos murciélagos están adaptados para vuelos rápidos, de larga distancia, no para acrobacias aéreas.

Daha ılıman bölgelere gittiğimizde ise yarasalar bu hareketi gülük olarak yaparlar

Cuando vamos a regiones más templadas, los murciélagos hacen reír este movimiento.

Sanki öyle bir anlattık ki sanki yarasalar çok kötü yaratıklarmış gibi

como si nos dijéramos que los murciélagos son criaturas muy malas

Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.

Los murciélagos vampiros son más activos en las noches más oscuras. Buscan sangre en la oscuridad.