Translation of "Kararlı" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Kararlı" in a sentence and their spanish translations:

O kararlı ve odaklanmıştı.

Estaba decidida y concentrada.

Dövme yaptırmaya kararlı mısın?

¿Estás decidido a hacerte un tatuaje?

İngiltere'ye gitmek için kararlı.

Está decidido a ir a Inglaterra.

Hükümet terörizme son vermeye kararlı.

El gobierno está decidido a poner fin al terrorismo.

Şu anda bildiğim şey, kararlı olduğum.

Lo que sí sé es que ya estoy entregado.

Tom bir şey yapmak için kararlı.

Tom está determinado a hacer algo.

Sence Tom bunu yapmaya kararlı mı?

Según tú, ¿Tomás está decidido a hacer esto?

Akıllıca kararlar vermek ve kararlı olmak gerekir.

Necesitan tomar buenas decisiones y tener valor.

, Saksonya'da kasıp kavuran kararlı bir kampanya sırasında

Exactamente por qué Napoleón mantuvo a su mejor mariscal en Hamburgo

Ben kararlı, düzenli ve sorumlu bir kişiyim.

Soy una persona determinada, organizada, y responsable.

Tom'un bunu yapmaya kararlı olduğunu düşünüyor musun?

¿Piensas que Tomás está decidido a hacer esto?

Ve opiyat bağımlılığına yaklaşımımızda değişiklik yapmaya kararlı olmalıyız.

que estén comprometidos para cambiar la manera de tratar la adicción.

Sabırlı ve kararlı ol. Böyle şeyler zaman alır.

- Sé paciente y persistente. Estas cosas llevan tiempo.
- Sé paciente y persistente. Estas cosas toman tiempo.

Napolyon'un düşman merkezine karşı kararlı hamlesi için zaman kazandı.

ganando tiempo para el movimiento decisivo de Napoleón contra el centro enemigo.

Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı

Menos capaces para el combate mano a mano los mongoles no pudieron resistir a la determinada caballería

O bahar, Napolyon, kararlı bir savaşa zorlama umuduyla Bennigsen'in Rus ordusunu ararken

Esa primavera, Lannes reasumió el mando de la vanguardia,

Bu süreçte organize ve kararlı bir komutan ve parlak bir taktikçi olarak ün kazandı.

En el proceso, se ganó la reputación de un comandante organizado y decisivo, y un táctico brillante.

Romalı süvarilerin çoğunun zaferden yana kararlı olmasını bekledikten sonra Numidyalı hafif süvarileri kanatlardan sarmaya gönderdi.

Él espera hasta que la mayoría de la caballería romana está comprometida totalmente y luego envía a sus numidianos en una maniobra de flanqueo.