Translation of "Hastaneye" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Hastaneye" in a sentence and their spanish translations:

- Hastaneye kaldırıldı.
- Hastaneye yatırıldı.

Fue hospitalizado.

- Hastaneye gitmek zorundayız.
- Hastaneye gitmeliyiz.
- Hastaneye gitmemiz gerekiyor.

Tenemos que llegar al hospital.

- Hastaneye gitmek zorundayım.
- Hastaneye gitmeliyim.

Tengo que ir al hospital.

Hastaneye git.

- Ve al hospital.
- Vete al hospital.

Hastaneye gidelim.

Vayamos al hospital.

Hastaneye gittim.

Fui al hospital.

Hastaneye gideceğim.

Iré al hospital.

Hastaneye yatış yapıldı,

Fue ingresada en el hospital,

Komşular hastaneye gidiyor

Vecinos yendo al hospital

Mary hastaneye geldi.

Mary llegó al hospital.

Tom hastaneye götürüldü.

Llevaron a Tom a un hospital.

Maria hastaneye ulaştı.

Mary llegó al hospital.

O, hastaneye gidecek.

Él irá al hospital.

Bugün hastaneye gideceğim.

Hoy iré al hospital.

Hastaneye gitmek zorundayım.

Tengo que ir al hospital.

Onu hastaneye götürdüm.

Lo llevé al hospital.

Yaralıyı hastaneye taşıyın.

Lleve al herido al hospital.

Hastaneye gitmek istemiyorum.

No quiero ir al hospital.

Hastaneye gitmek zorundaydım.

Tuve que ir al hospital.

Tom hastaneye kaldırıldı.

Llevaron a Tom a un hospital.

Hastaneye gitmem gerek.

Tengo que ir al hospital.

Dün hastaneye gittim.

Ayer fui al hospital.

O, hastaneye kaldırıldı.

Fue hospitalizado.

Tom hastaneye yatırıldı.

Tom fue hospitalizado.

Hastaneye gitmem lazım.

Tengo que ir al médico.

Onlar hastaneye gittiler.

Ellos iban al hospital.

Onlar hastaneye gidecek.

Ellos irán al hospital.

Hastaneye taksiyle gitti.

Ella fue en taxi al hospital.

Hastaneye gitmem gerekti.

Tuve que ir al hospital.

- Tom'u hastaneye götürmem lâzım.
- Tom'u hastaneye götürmem gerekiyor.

Necesito llevar a Tom al hospital.

Beni hastaneye götürür müsün?

¿Me llevarás al hospital?

Hastaneye gitsen iyi olur.

Sería mejor que ingresaras en el hospital.

Onu hemen hastaneye götürdük.

Nosotros lo llevamos en seguida a un hospital.

Jim, derhal hastaneye yatırılmalı.

Jim debe ser hospitalizado inmediatamente.

Sen hastaneye gitmek zorundasın.

Tienes que ir al hospital.

Tom, hastaneye gitmeyi reddetti.

- Tom se rehusó a ir al hospital.
- Tom se negó a ir al hospital.

O, helikopterle hastaneye nakledildi.

Lo transportaron al hospital en helicóptero.

Lütfen beni hastaneye götür.

Por favor llévame al hospital.

Tom, Mary'yi hastaneye götürdü.

Tom llevó a María al hospital.

Ben Tom'u hastaneye götürdüm.

Llevé a Tom al hospital.

Hastaneye dönmek ister misin?

¿Querés volver al hospital?

Hastaneye otobüsle nasıl gidebilirim?

¿Cómo puedo ir al hospital en autobús?

Tom hastaneye gitmek zorunda.

- Tom debe ir al hospital.
- Tom tiene que ir al hospital.

Biz Jordan'ı hastaneye göndermeliyiz.

Deberíamos enviar a Jordan al hospital.

O dün hastaneye gitti.

Ayer fue al hospital.

Jim hemen hastaneye gitmelidir.

Jim debe ir inmediatamente al hospital.

Ben seni hastaneye götüreceğim.

Te llevaré al hospital.

O, dün hastaneye gitti.

Ella fue al hospital ayer.

O, bugün hastaneye gidecek.

Hoy irá al hospital.

Hastaneye kendim gitmek zorundaydım.

Tuve que conducir yo mismo al hospital.

Daha az hastaneye gitmenizden kaynaklanıyor.

van menos al hospital.

Zaman zaman hastaneye girip çıkıyordu.

por un tratamiento de cáncer de mama.

O panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.

y llevarlos al hospital lo antes posible.

Biz onları kırmadan hastaneye gitmeye

para ir al hospital antes de romperlos

48 saat içerisinde hastaneye çevirip

Vaya al hospital dentro de las 48 horas.

O yerel bir hastaneye nakledildi.

Él fue trasladado a un hospital local.

O hasta ve hastaneye kaldırıldı.

Él está enfermo y fue hospitalizado.

Hastaneye kadar bana eşlik etti.

Ella me acompañó al hospital.

Amcamla görüşmek için hastaneye gittim.

Fui al hospital a ver a mi tío.

Annemi görmek için hastaneye gittim.

Fui al hospital a ver a mi madre.

Onlar onu hastaneye kabul ettiler.

La ingresaron en el hospital.

Ateşi için onu hastaneye götürdüler.

Ellos lo llevaron al hospital por su fiebre.

O bilinçsiz olarak hastaneye götürüldü.

La llevaron inconsciente hasta el hospital.

Karımı görmek için hastaneye gittim.

- He ido al hospital a ver a mi mujer.
- Fui al hospital a visitar a mi esposa.

- O, hastaneye giden bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksi tuttu.

Cogió un taxi para ir al hospital.

Dikişe ihtiyacı vardı ama hastaneye gidemezdi.

Necesitaba sutura, pero no había forma de que fuera a un hospital.

Yakınlardaki bir hastaneye hayat kurtarıcı panzehirler

Acabo de cumplir la misión de encontrar esta avioneta

Ve derhal hastaneye gelmem gerektiğini söyledi.

y que tenía que ir al hospital inmediatamente.

Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.

Las ambulancias llevaron a los heridos al hospital más cercano.

Onu bu hastaneye koymak gerekli değildir.

No es necesario ingresarlo en el hospital.

Tom, hasta olduğu için hastaneye gitti.

Tom fue al hospital porque estaba enfermo.

Tom Mary'yi motosikletinin arkasında hastaneye götürdü.

Tom llevó a María al hospital en la parte trasera de su motocicleta.

Seni hastaneye götürmemi istemediğinden emin misin?

¿Estás seguro que no querés que te lleve al hospital?

Adanın köprüye değil hastaneye ihtiyacı var.

La isla necesita un hospital, no un puente.

Onu ziyaret etmek için hastaneye gittim.

Fui al hospital a visitarlo.

Onu hastaneye götürmenizi rica edebilir miyim?

¿Te podría pedir que lo llevaras al hospital?

O beni hastaneye götürme nezaketini gösterdi.

Él tuvo la amabilidad de llevarme al hospital.

Kazaya karışan erkeklerden üçü hastaneye kaldırıldı.

Tres de los hombres implicados en el accidente fueron hospitalizados.

O kritik bir durumda hastaneye geldi.

Ella llegó al hospital en una condición crítica.

Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.

No perdimos ni un segundo en llevarle al hospital.

O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti.

Le aconsejó que fuera al hospital.

O, haftada bir kez hastaneye gider.

Va al hospital una vez a la semana.

Tom Mary'den onu hastaneye götürmesini istedi.

Tom le pidió a Mary que lo llevara al hospital.

Beni bir hastaneye götürebilir misiniz, lütfen?

¿Me puede llevar a un hospital, por favor?

En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,

Finalmente lo llevaron al hospital y le dieron el antídoto,

Bu yüzden helikopteri çağırıp hemen hastaneye gitmeliyiz.

debemos llamar al helicóptero para que lo lleve al hospital.