Translation of "Gidiyor" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Gidiyor" in a sentence and their chinese translations:

İşin nasıl gidiyor?

你的工作進行得怎麼樣?

Pekala, gidiyor olmalıyım.

好了,我必须走了。

Bizim otobüs gidiyor.

我们的车走了。

Nasıl gidiyor hayat?

生活怎么样?

Emily okula gidiyor.

艾蜜莉去學校。

Okul nasıl gidiyor?

学校怎么样?

O gidiyor olabilir.

她可能会离开。

İşer nasıl gidiyor?

工作怎么样?

Çikolata hoşuma gidiyor.

我喜歡巧克力。

O Bob'lara gidiyor.

她将要去鲍勃家。

Bu gece Amerika'ya gidiyor.

她今晚離開去美國。

O sadece alışverişe gidiyor.

她正要去购物。

Önümüzdeki İlkbaharda Sendai'ye gidiyor.

她今年春天要去仙台。

O Tate Dağına gidiyor.

她將去立山。

O, Chiba Stadyumu'na gidiyor.

她將去千葉球場。

O Kenchan adıyla gidiyor.

他被稱為Kenchan。

O gece okuluna gidiyor.

她上夜校。

O yarın Çine gidiyor.

他明天出发去中国。

Bu çok hoşuma gidiyor.

- 这让我很高兴。
- 我非常喜歡它.

Özel okula gidiyor musun?

你在私立学校读书吗?

Bir yere gidiyor musun?

你打算去什么地方吗?

Tom seninle gidiyor mu?

tom和你一起離開嗎?

- Yolumda olmalıyım.
- Gidiyor olmalıyım.

我得走了。

Tekne akıntıya karşı gidiyor.

船逆流航行。

Bugün okula gidiyor musun?

你今天将去学校吗?

Yarın okula gidiyor musun?

你明天要去上學嗎?

Okula otobüsle gidiyor musunuz?

你是否坐公共汽车去上学?

Esperanto okuma nasıl gidiyor?

你学世界语进展如何?

Radyo dinlemek hoşuma gidiyor.

我喜歡聽收音機。

- O, önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
- O önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.

她下週要去法國。

Niçin Mary onunla pikniğe gidiyor?

为什么玛丽和他去野餐?

O, bir kız lisesine gidiyor.

她上女子高中。

Korkarım ki şimdi gidiyor olmalıyım.

不好意思,我要走了。

Erkek kardeşim Kobe'de üniversiteye gidiyor.

我弟弟在神戶上大學。

Gelecek ay Avustralya'ya gidiyor olacağım.

我下個月將去澳洲。

Code Lyoko'yu izlemek hoşuma gidiyor.

我喜欢看虚幻勇士。

Hangi yol belediye binasına gidiyor.

哪條路通往市政廳?

Gidiyor musun yoksa gitmiyor musun?

你去還是不去?

Erkek kardeşim Tokyo'da üniversiteye gidiyor.

我兄弟在東京上大學。

Bana kalırsa işler iyi gidiyor.

据我所知,事情很顺利。

Bir sonraki tren nereye gidiyor?

下一列火車去哪裡?

Gün geçtikçe daha iyiye gidiyor.

她一天一天地好轉。

Sinemaya gitmek hoşunuza gidiyor mu?

你喜歡去電影院嗎?

- O, pazar günü New York'a gidiyor.
- O pazar günü New York'a gidiyor.

她星期天去紐約。

- Zaman çabuk geçiyor.
- Zaman uçar.
- Zaman su gibi akıp gidiyor.
- Zaman geçip gidiyor.

- 时间飞逝。
- 時光飛逝。
- 时间匆匆走过。

Pat Jim'in doğum günü partisine gidiyor.

帕特將去吉姆的生日派對。

Tren saatte 50 mil hızla gidiyor.

火车以每小时50英里的速度前行。

İşte her şey yolunda mı gidiyor?

工作一切顺利吗?

Her şey hala iyi gidiyor mu?

一切都还顺利吧?

Tatil için bir yere gidiyor musun?

你放假的時候有要去哪裡嗎?

Şimdiye kadar her şey yolunda gidiyor.

直至目前為止一切都很順利。

Ben sadece kötüye gidiyor olduğunu görebiliyorum.

我只看见它变得更糟了。

Şimdiye kadar hafta sonun nasıl gidiyor?

你周末过得怎样?

Yeni Şinkansen ne kadar da hızlı gidiyor!

新的新幹線多快呀!

Saat zaten on bir. Şimdi gidiyor olmalıyım.

現在已經十一時了。我一定要走了。

- Şimdi nereye gidiyorlar?
- Onlar şimdi nereye gidiyor?

- 他们在去哪里?
- 他们现在去哪?

Öğrencilerin %40'ından daha fazlası üniversiteye gidiyor.

40%以上的学生去读大学。

O, şu Çin restoranına yemek yemeye gidiyor.

他去那個中國飯館吃飯了。

- Ken, temmuz ayı sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.
- Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.

Ken七月底要去美国了。

- Sen de gidiyor musun?
- Sen de mi gidiyorsun?

你也要去嗎?

- Neden insanlar sinemaya gidiyor?
- İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

为什么人们去电影院?

- Kaşgar'a gidiyor gibi görünüyor.
- Kaşgar'a gidecekmiş gibi geliyor.

看上去他要去喀什。

- Eve gidiyor musun?
- Eve mi gidiyorsun?
- Eve mi gidiyorsunuz?

你在回家吗?

O sadece senin bir yalancı olduğunu kanıtlamak için gidiyor.

这正可以说明您是个骗子。

- O, okula yaya gider.
- Okula yayan gidiyor.
- Okula yürüyerek gider.

他步行上学。

Diğerleri gidiyor, onların gitmesini beklememize ve bir süre konuşmamıza ne dersin?

其他人正在离开呢,要不要等他们走完了我们聊聊?