Translation of "Gideceğim" in Spanish

Gideceğim.

- Voy.
- Iré.

- Hemen gideceğim.
- Derhal gideceğim.

Me voy a ir en seguida.

Sinemaya gideceğim.

Voy a ir al cine.

Elbette gideceğim.

- Por supuesto que iré.
- Claro que iré.

Kyoto'ya gideceğim.

Iré a Kioto.

- Gideceğim.
- Gidiyorum.

Voy a ir.

Oraya gideceğim.

Yo iré ahí.

Şimdi gideceğim.

Ahora me voy a ir.

Seninle gideceğim.

Te acompaño.

Uçakla gideceğim.

Voy a ir en avión.

Okula gideceğim.

Iré a la escuela.

Arabayla gideceğim.

Iré en coche.

Geri gideceğim.

Volveré.

Tom'la gideceğim

Voy a ir con Tom.

Taksiyle gideceğim.

Iré en taxi.

Boston'a gideceğim.

Iré a Boston.

Detroit'e gideceğim.

Iré a Detroit.

Alışverişe gideceğim.

Iré de compras.

İçeri gideceğim.

- Entraré.
- Voy a entrar.

Evet, gideceğim.

Sí, yo iré.

Hastaneye gideceğim.

Iré al hospital.

Sınıfa gideceğim.

Voy a ir a clase.

- Doğru eve gideceğim.
- Direkt eve gideceğim.

Me iré directo a casa.

Son nefesimle gideceğim.

Me iré con el último aliento.

Ben yatmaya gideceğim.

Voy a dormir.

Hangi havalanından gideceğim?

¿De qué aeropuerto salgo?

Ben parka gideceğim.

Voy a ir al parque.

Eğer gelirsen gideceğim.

Me iré si vienes.

Evet, seninle gideceğim.

Sí, iré contigo.

Bugün hastaneye gideceğim.

Hoy iré al hospital.

Avustralya'ya trenle gideceğim.

Iré a Australia en tren.

Ben Londra'ya gideceğim.

Iré a Londres.

Sanırım şimdi gideceğim.

Creo que ahora me iré.

Saat onda gideceğim.

Voy a las 10.

Yarın Amerika'ya gideceğim.

Mañana voy a América.

Ben toplantıya gideceğim.

Yo asistiré a la conferencia.

Sanırım uyumaya gideceğim.

Creo que me voy a ir a la cama.

Yarın pikniğe gideceğim.

Mañana me voy de picnic.

Tom'a sormaya gideceğim.

Iré a preguntarle a Tom.

Erken yatmaya gideceğim.

Me voy a dormir temprano.

Tom'u uyandırmaya gideceğim.

Voy a ir a despertar a Tom.

Tom'la konuşmaya gideceğim.

- Voy a hablar con Tom.
- Voy a ir a hablar con Tom.

Diğerlerine söylemeye gideceğim.

- Le diré a los otros.
- Le voy a decir a los demás.

Hazır olduğumda gideceğim.

- Iré cuando esté listo.
- Iré cuando esté lista.

Herkese söylemeye gideceğim.

Iré a decirle a todos.

Onu yapmaya gideceğim.

Iré a hacer eso.

Oraya uçakla gideceğim.

Voy a ir en avión.

Süpürgeyi almaya gideceğim.

Voy a coger la escoba.

Arabayla Boston'a gideceğim.

Conduciré hasta Boston.

Şimdi kiliseye gideceğim.

Ahora voy a la iglesia.

Kontrol etmeye gideceğim.

Iré a ver.

Pizza almaya gideceğim.

Iré a traer la pizza.

Yarın okula gideceğim.

Iré a la escuela mañana.

Sonbaharda İspanya'ya gideceğim.

Voy a España en otoño.

Tatilde Abd'ye gideceğim.

Voy a ir de vacaciones a los Estados Unidos.

Haklısın. Taksiyle gideceğim.

Tienes razón. Iré en taxi.

Yakında trenle gideceğim.

Me marcho en tren pronto.

Ben yaya gideceğim.

- Me iré caminando.
- Iré andando.
- Iré a pie.

Ben önden gideceğim.

Yo proseguiré adelante.

Yarın Tokyo'ya gideceğim.

Mañana iré a Tokio.

Saat on'da gideceğim.

Salgo a las diez.

Tek başıma gideceğim.

- Iré solo.
- Ire sola.

Sanırım yatmaya gideceğim.

Creo que me iré a la cama.

Köprüye kadar seninle gideceğim.

- Te acompañaré máximo hasta el puente.
- Iré contigo máximo hasta el puente.

Tabii, oraya seninle gideceğim.

Claro, yo voy allá con vos.

O geri döndüğünde, gideceğim.

Iré cuando él vuelva.

Ne olursa olsun, gideceğim.

Iré pase lo que pase.

Bu yaz Danimarka'ya gideceğim.

Este verano iré a Dinamarca.

Gelecek yıl Amerika'ya gideceğim.

El año que viene iré a América.

O geri geldiğinde gideceğim.

Yo me iré cuando ella regrese.

Biraz ekmek almaya gideceğim.

Iré a comprar pan.

Yağmur yağsa bile gideceğim.

Iré aunque llueva.

Yarın sabah yedide gideceğim.

Voy a ir mañana a las siete de la mañana.

İlk olarak ben gideceğim.

Yo iré primero.

Nereye gitmemi istiyorsan gideceğim.

Iré adonde quieras que vaya.

Yarın arabayla Paris'e gideceğim.

Mañana iré a París en coche.

Yarın Paris'e arabayla gideceğim.

Mañana iré en coche a París.

Arkadaşlarımla birlikte kırsala gideceğim.

Me voy al campo con mis amigos.

Bu yaz İrlanda'ya gideceğim.

Iré a Irlanda este verano.

Bir gece erken gideceğim.

Voy a irme temprano una noche.

Şimdi Tom'u almaya gideceğim.

Voy a ir a buscar a Tom ahora.

Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.

El próximo año iré al extranjero.