Translation of "Ayırmak" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Ayırmak" in a sentence and their spanish translations:

Bazen ikizleri ayırmak zordur.

A veces es difícil distinguir a los gemelos.

Şimdi vakit ayırmak istemiyoruz.

No queremos tomarnos el tiempo ahora.

Telleri ayırmak zorunda kalacağız.

Tendremos que desunir los alambres.

Köpeği çocuklardan ayırmak zorundayım.

Tengo que mantener al perro lejos de los niños.

Tek işleri, tesisi parçalara ayırmak

Su único trabajo era desmontar la fábrica

Ve bunları ayırmak zorunda değiliz.

Y no tenemos que resolverla.

Onu erkek kardeşinden ayırmak kolaydır.

Es fácil distinguirlo de su hermano.

Gözümü ayırmak istemiyorum, sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

No quiero perderla de vista, está enroscada.

Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

No quiero perderla de vista. Ya está enroscada.

Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum.

Quiero reservar un camarote de primera clase.

- İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.
- İyiyi kötüden ayırmak kolaydır.

- Es fácil distinguir el bien del mal.
- Es fácil distinguir lo bueno de lo malo.

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

Suena inteligente. No quiero perderla de vista. Ya se ha enroscado.

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.

No importa como lo intentemos, es imposible distinguir la buena gente de la mala por la apariencia externa.

Öğrenciler sıkı çalışmak zorunda, ama onlar sosyal etkinlikler için de zaman ayırmak zorundalar.

Los estudiantes tienen que trabajar duro, pero también tienen que dejar tiempo para las actividades sociales.

İnsanları kendi aralarında iyi ve kötü olarak ayırmak saçma. İnsanlar neşeli ya da sıkıntılı olabilir.

Es absurdo dividir a las personas entre buenas y malas. Las personas son o encantadoras o aburridas.