Translation of "İkincisi" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "İkincisi" in a sentence and their spanish translations:

İkincisi:

Número dos:

İkincisi ise toplum.

Y la segunda frontera está en la sociedad.

Ikincisi 2.000 dolardı;

la segundo, USD 2000;

İkincisi, yanılma payınızı kabullenin.

Segundo, reconozcan su propia falibilidad.

İkincisi, sıkıcı insanları uzaklaştırır.

Segundo, ahuyenta a la gente aburrida.

İkincisi, kendi hayatları, olumsuz düşünce şekilleri

segundo, haciendo una introspección de sus vidas,

İkincisi, ilgili unsurları bir araya getirin.

En segundo lugar, obtengan datos pertinentes.

İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?

Segundo, el espacio. El espacio es limitado, ¿sí?

İkincisi maksat ayrıca amaç da denir.

El segundo es significado, también llamado propósito;

İkincisi ise, o yollardan geçmiş olmam.

Pero segundo, es porque en realidad he estado allí.

Birincisi, hiç param yok. İkincisi, vaktim yok.

Primero, no tengo nada de dinero. Segundo, no tengo tiempo.

Ikincisi bu ilgi alanlarıyla uyuşan meslekleri bulmak

la segunda es encontrar profesiones que se relacionen con esos intereses;

Ama ikincisi çoğu zaman hayal bile edilemez

pero la segunda es casi inimaginable.

İkincisi, yıl boyunca çok fazla sinek yemesi gerekmiyor.

Segundo, no necesita comer tantas moscas por año.

Yani bunun birincisi ikincisi mi olur demeyin olur

así que no digas si este es el primero o el segundo

İkincisi, birkaç becerinin peşinden gidin deneyin ve onlarda iyi olmaya çalışın

Segundo, adquirir competencias y perfeccionarnos en ellas;

İkincisi de, sürekli ilerlemeye devam etmek. Canınız istemese bile emin bir şekilde ileriye gitmelisiniz.

Y la segunda es siempre seguir adelante. Seguir y ser positivos, aunque no se sientan así.

Fransızlar ve İngilizler içki içmeyi severler ama birincisi kırmızı şarap için içeriye girerken ikincisi birayı tercih eder.

A los franceses y a los ingleses les gusta beber, pero los últimos prefieren la cerveza, mientras que los primeros prefieren el vino tinto.

- Balığın ve etin besin değerleri yüksek ama ikincisi öncekine göre daha pahalıdır.
- Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı.

Tanto el pescado como la carne son nutritivos, pero este último es más caro que el primero.