Translation of "Yerdir" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Yerdir" in a sentence and their portuguese translations:

Bu yaşadığım yerdir.

- É ali onde moro.
- É ali que eu moro.
- É ali que moro.

Gizemli, korkulası bir yerdir.

É um lugar misterioso e sinistro.

O kasvetli bir yerdir.

É um lugar lúgubre.

Bu, mükemmel bir yerdir

Este é o local perfeito.

Burası babamın çalıştığı yerdir.

- Meu pai trabalha aqui.
- É aqui que meu pai trabalha.

Bu ait olduğum yerdir.

Meu lugar é aqui.

Bu, kazanın olduğu yerdir.

Foi aqui que o acidente aconteceu.

Bu, olayın olduğu yerdir.

Este é o local onde o incidente aconteceu.

Bu, savaşın olduğu yerdir.

Este é o lugar onde a batalha ocorreu.

Dünya tehlikeli bir yerdir.

O mundo é um lugar perigoso.

Bu, dünyadaki en kötü yerdir.

Este é o pior lugar do mundo.

Boston her şeyin başladığı yerdir.

Boston é onde tudo começou.

Burası her şeyin başladığı yerdir.

Foi aqui que tudo começou.

Ve sık ormanların bulunduğu bir yerdir.

e densas florestas.

Bu, pusu için mükemmel bir yerdir.

É o lugar perfeito para uma emboscada.

Okul, her gün vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz yerdir.

A escola é onde passamos a maior parte do nosso tempo todos os dias.

Sahil, çocukların oynaması için ideal bir yerdir.

- A praia é um lugar ideal para as crianças brincarem.
- A praia é um lugar ideal para as crianças tocarem.
- A praia é um lugar ideal para as crianças jogarem.

- Bu, eğlencenin başladığı yerdir.
- Eğlence burada başlıyor.

Aqui é onde a diversão começa.

Bu kilise çok ünlü ve güzel bir yerdir.

Esta igreja é um lugar muito famoso e bonito.

Bu bir çadır kurmak için iyi bir yerdir.

Este é um bom lugar para montar uma barraca.

Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.

Deve ser um bom sítio para cobras e outros que tal.

Eksiksiz bir şiir, bir duygunun düşünceyi ve düşüncenin kelimeleri bulduğu yerdir.

Um poema perfeito é aquele em que uma emoção encontra o pensamento e o pensamento encontra as palavras.

Bir banka ona ihtiyacın olmadığını kanıtlayabilirsen sana borç para verecek bir yerdir.

Banco é um lugar que lhe empresta dinheiro, se você puder provar que não precisa dele.