Translation of "Yapmanın" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Yapmanın" in a sentence and their portuguese translations:

Tekrar yapmanın anlamı yok.

Não adianta refazer.

Yapmanın zor olacağını düşündüm.

- Eu achava que seria difícil fazer.
- Achava que seria difícil fazer.

Bunu yapmanın başka yolları var.

- Há outros jeitos de se fazer isto.
- Há outras maneiras de se fazer isto.

Bunu yapmanın kolay olacağını düşündüm.

Eu pensei que fazer isso seria fácil.

Onu yapmanın bir faydası yok.

Não adianta fazer isso.

Onu yapmanın kolay olmayacağını düşünüyorum.

Eu acho que não seria fácil fazer isso.

Bunu yapmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

Eu simplesmente não acho que fazer isso é necessário.

Bunu yapmanın başka bir yolu olabilir.

Deve haver outra forma de fazer isso.

Bu, işleri yapmanın ilginç bir yolu.

Esse é um jeito interessante de fazer as coisas.

Tom onu yapmanın zor olacağını biliyordu.

Tom sabia que fazer isso seria difícil.

Bunu yapmanın en iyi yolu nedir?

Qual é a melhor maneira de fazer isso?

Tom bunu yapmanın bir yolunu bulacak.

Tom vai encontrar uma maneira de fazer isso.

Tom'a bunu yapmanın tehlikeli olacağını söyledim.

Eu disse para o Tom que seria perigoso fazer isso.

Sığınak yapmanın başka bir yolunu bulmamız gerek.

Temos de encontrar outra forma de conseguir um abrigo.

Sigal bunu yapmanın üç yolu olduğunu söylüyor:

E Sigal diz que existem 3 formas de fazer isso:

Tom, bunu yapmanın mümkün olmayacağını düşündüğünü söylüyor.

Tom diz que acha que não será possível fazer isso.

Tom bunu yapmanın sorunlara yol açabileceğini söyledi.

Tom disse que isso poderia causar problemas.

Bunu yapmanın daha kolay bir yolu var mı?

Há uma maneira mais fácil de fazer isto?

Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.

Com certeza você pode nadar no lago, mas não faz sentido fazer isso.

Neden bunu yapmanın kötü bir fikir olduğunu düşündün?

Por que você pensou que fazer isso era uma ideia ruim?

Tom bunu yapmanın iyi bir fikir olacağını söyledi.

O Tomás disse que fazer isso poderia ser uma boa ideia.

- Onu yapmanın gerekli olduğunu Tom sana ne zaman söyledi?
- Tom sana ne zaman onu yapmanın gerekli olduğunu söyledi?

Quando foi que o Tom disse que era preciso você fazer isso?

Bu teoriler zamanda yolculuk yapmanın mümkün olduğunu söylüyor işte

Essas teorias dizem que é possível viajar no tempo.

Bunu yapmanın daha kolay bir yolu olmadığından emin misin?

Você tem certeza de que não há nenhuma maneira mais fácil de fazer isto?

Tom neden onu yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşündü?

Por que o Tom achou que era uma boa ideia fazer aquilo?

Ama bunu yapmanın birkaç farklı yolu var. Buna siz karar vereceksiniz.

mas há duas maneiras de fazer isto. E vai escolher uma.

Onu yapmanın kötü bir fikir olduğunu düşünen tek kişi Tom değil.

Tom não é o único a achar que não é uma boa ideia fazer aquilo.

Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.

O bom desta escolha é que nos permite mantermo-nos no topo. É mais fácil mantermos a direção.

- Onu yapmanın daha iyi bir yolunu biliyor musun?
- Onu yapmak için daha iyi bir yol biliyor musun?

Você sabe de uma maneira melhor para fazer isso?