Translation of "Düşünmüyorum" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Düşünmüyorum" in a sentence and their spanish translations:

Beklemeyi düşünmüyorum.

No voy a esperar.

Bilmek istediğimi düşünmüyorum.

No creo que quiera saber.

Ona güvenebileceğimizi düşünmüyorum.

No creo que podamos confiar en él.

Annesine benzediğini düşünmüyorum.

No encuentro que ella se parezca a su madre.

Düşünmüyorum; öyleyse yokum.

- No pienso, luego no existo.
- No pienso, por lo tanto no existo.

Bunu yapabileceğimi düşünmüyorum.

No creo que pueda hacerlo.

Senin hakkında düşünmüyorum.

Yo no pienso en ti.

Tom'un kaybedeceğini düşünmüyorum.

No creo que Tom vaya a perder.

- Hayır, kabahatin bende olduğunu düşünmüyorum.
- Hayır, suçlanacağımı düşünmüyorum.

No, no creo que sea mi culpa.

Ben de böyle düşünmüyorum.

Diría que no.

Ben onu hiç düşünmüyorum.

No me importa en absoluto.

Gerçekten bilmek istediğini düşünmüyorum.

La verdad, no creo que quieras saberlo.

İşini bırakman gerektiğini düşünmüyorum.

- No creo que debas renunciar a tu trabajo.
- No creo que debas dejar tu trabajo.

Artık parayı düşünmüyorum bile.

Ya ni pienso en dinero.

Pencereyi kapatmamız gerektiğini düşünmüyorum.

No creo que debamos cerrar la ventana.

- Gerekli olduğunu sanmıyorum.
- Gerekli olduğunu düşünmüyorum.
- Bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que esto sea necesario.

Ben ise öyle olduğunu düşünmüyorum.

Y no creo que lo sea.

- Öyle olduğunu sanmıyorum.
- Öyle düşünmüyorum.

- No creo.
- No lo creo.

Çok şikayet etmem gerektiğini düşünmüyorum.

No creo que deba quejarme tanto.

Tom'un bugün meşgul olduğunu düşünmüyorum.

No creo que Tom esté ocupado hoy.

Bu filmin ilginç olduğunu düşünmüyorum.

No pienso que esta película sea interesante.

Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

Yo creo que no merecía el castigo que obtuve.

Onun hikayesinin gerçek olduğunu düşünmüyorum.

No creo que su historia sea cierta.

Artık onun hakkında asla düşünmüyorum.

Ya no pienso en ello.

Bunun bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

No creo que esto sea un problema.

Bunu yapmamızın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que tengamos que hacer esto.

Onu yapmamızın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que tengamos que hacer eso.

Sadece bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.

Simplemente no creo que sea necesario.

Bunun hiçbir şeyi değiştirdiğini düşünmüyorum.

No creo que eso cambie nada.

Bunu yapmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que sea necesario hacer eso.

Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.

no creo estar calificada para dar mi opinión.

Ama alt edilemeyecek canavarlar olduğunu düşünmüyorum.

pero no creo en ningún monstruo invencible.

Onun tuhaf olduğunu hiç de düşünmüyorum.

Yo no pienso que eso sea nada extraño.

İnsanların pireyi deve yapması gerektiğini düşünmüyorum.

No creo que la gente deba hacer una montaña de un grano de arena.

John'un iş için uygun olduğunu düşünmüyorum.

No creo que John esté capacitado para ese trabajo.

Tom'un şu an çalışmak istediğini düşünmüyorum.

No creo que Tom esté de humor para trabajar ahora mismo.

O doğru olabilir ama gerçekten öyle düşünmüyorum.

Eso podría ser verdad, pero realmente no lo creo.

Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.

No creo que sea un gran actor.

Onun eve yalnız gitmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum.

No creo que sea correcto que se vaya a casa solo.

"Özür dilerim ama hesaplamaların doğru olduğunu düşünmüyorum." der.

Dice, "Lo siento, me parece que las cuentas no cuadran".

Teknolojinin bize ihtiyacımız olan her şeyi sağladığını düşünmüyorum.

No creo que la tecnología nos proporcione todo lo que necesitamos.

Tom'un ve Mary'nin klasik müzik hakkında çok şey bildiklerini düşünmüyorum.

No creo que Tom y Mary sepan mucho de la música clásica.

Bir yerli gibi konuşabilmemin gerekli olduğunu düşünmüyorum, sadece akıcı şekilde konuşabilmeyi istiyorum.

No creo que sea necesario que yo hable como un hablante nativo, tan sólo quiero poder hablar fluidamente.

Ben hiç kimsenin Carlos Núñez'in dünyada en büyük boru oyuncularından biri olduğundan şüphe edeceğini düşünmüyorum.

Creo que nadie duda hoy que Carlos Núñez es uno de los mejores gaiteros del mundo.