Translation of "Yaşayacak" in Portuguese

0.014 sec.

Examples of using "Yaşayacak" in a sentence and their portuguese translations:

Tom yaşayacak.

- Tom vai sobreviver.
- Tom irá sobreviver.

O yaşayacak mı?

Ele vai viver?

Tom nerede yaşayacak?

Onde Tom irá morar?

- Yaşayacak bir yer bulmam gerekiyor.
- Yaşayacak bir yer bulmalıyım.

Eu preciso encontrar um lugar para viver.

Sonsuza dek kalbimizde yaşayacak.

Ele viverá para sempre em nossos corações.

Yaşayacak bir yer buldum.

Eu encontrei um lugar para morar.

Tom bizimle birlikte yaşayacak.

Tom irá morar conosco.

Öyle içmeyi sürdürürse, sorun yaşayacak.

Se ele continuar bebendo desse jeito, ele vai ter um problema.

O her zaman kalplerimizde yaşayacak.

Ela viverá para sempre em nossos corações.

Onların yaşayacak hiç evi yok.

- Eles não têm uma casa onde morar.
- Elas não têm uma casa onde morar.

Onun hafızası sonsuza dek yaşayacak.

Sua memória viverá eternamente.

Yaşayacak güzel bir yer bulmak kolay değil.

Achar um bom local para morar não é fácil.

Çok para istemiyorum. Sadece rahat yaşayacak kadar para istiyorum.

Não quero muito dinheiro. Só quero o necessário para viver confortavelmente.

Başkan Kennedy öldürüldü ama onun efsanesi sonsuza kadar yaşayacak.

O presidente Kennedy foi assinado, mas a sua lenda se manterá para sempre.