Translation of "Içmeyi" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Içmeyi" in a sentence and their portuguese translations:

İçmeyi durdurmalısın.

Você precisa parar de beber.

Sigara içmeyi ve içki içmeyi bıraktım.

Parei de fumar e de beber.

Sigara içmeyi bırakmalısın.

- Você deve parar de fumar.
- Vocês precisam parar de fumar.
- Vós tendes de parar de fumar.

Sigarayı içmeyi bırak.

- Pare de fumar.
- Parem de fumar.
- Para de fumar.

Sütünü içmeyi bitir.

Termine de beber seu leite.

Bira içmeyi bıraktım.

Eu parei de beber cerveja.

Babam içmeyi bıraktı.

O meu pai parou de beber.

Kahve içmeyi bıraktım.

Deixei de beber café.

Sigara içmeyi bıraktım.

Eu parei de fumar.

Tom içmeyi sever.

Tom gosta de beber.

Sigara içmeyi bırak!

- Pare de fumar!
- Parem de fumar!

Tom sigara içmeyi bırakmalı.

Tom deveria parar de fumar.

O içki içmeyi azalttı.

Ele parou de beber.

Babam sigara içmeyi bıraktı.

Meu pai parou de fumar.

Keşke sigara içmeyi bıraksa.

Eu queria que ela parasse de fumar.

Ne içmeyi arzu edersiniz?

- O que você quer beber?
- O que quer para beber?

Ona sigara içmeyi bıraktırdım.

Eu fiz com que ele parasse de fumar.

Tom birayı içmeyi sever.

Tom gosta de tomar cerveja.

Sigara içmeyi bırakmaya çalışıyorum.

Estou tentando parar de fumar.

Kahveyi şekersiz içmeyi sever.

Ele gosta de beber café sem açúcar.

Onlar sigara içmeyi durdurdular.

Eles pararam de fumar.

Babam içki içmeyi bıraktı.

O meu pai parou de beber.

Avrupalılar şarap içmeyi sever.

Os europeus adoram beber vinho.

- Babam son zamanlarda sigara içmeyi bıraktı.
- Babam sigara içmeyi geçenlerde bıraktı.

Meu pai parou de fumar recentemente.

- Ben doğal maden suyu içmeyi severim.
- Doğal maden suyu içmeyi severim.

- Adoro tomar água mineral natural.
- Eu gosto de tomar água mineral.
- Gosto de tomar água mineral.

Öyle içmeyi sürdürürse, sorun yaşayacak.

Se ele continuar bebendo desse jeito, ele vai ter um problema.

Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.

- Tom finalmente parou de fumar.
- O Tom finalmente parou de fumar.

Son zamanlarda sigara içmeyi bıraktım.

- Deixei recentemente de fumar.
- Eu recentemente parei de fumar.

Sigara içmeyi kesin olarak bıraktım.

- Parei de fumar de uma vez por todas.
- Eu parei de fumar de uma vez por todas.

Tom içki içmeyi bıraktı mı?

O Tom parou de beber?

Tom içki içmeyi azalttığını söylüyor.

O Tom diz que reduziu o consumo de bebida.

Ben gazlı içecekleri içmeyi durdurdum.

Eu parei de beber bebidas carbonatadas.

Sigara içmeyi bıraksan iyi olur.

É melhor que você pare de fumar.

Çocukların süt içmeyi seviyorlar mı?

Seus filhos gostam de beber leite?

Doktorum sigara içmeyi bırakmamı söyledi.

- O médico me disse para deixar o tabaco.
- O médico me disse que deixasse o tabaco.

- Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
- Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.

O médico o aconselhou a diminuir a bebida.

Sigara içmeyi bırakmalısın, sağlıksız olduğu için.

Você deve parar de fumar, já que não é saudável.

Sağlığının iyileşmesi için sigara içmeyi bıraktı.

Ele deixou de fumar para melhorar a sua saúde.

- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmekten vazgeçtim.

Deixei de fumar.

İki yıl önce sigara içmeyi bıraktım.

Eu parei de fumar há dois anos atrás.

Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

- O doutor o aconselhou a beber menos.
- O doutor o aconselhou a parar de beber.

O, sigara içmeyi durdurmak için çalışıyor.

Ele tenta parar de fumar.

Altı ay önce sigara içmeyi bıraktım.

- Eu parei de fumar há seis meses.
- Parei de fumar há seis meses.

Üç yıl önce sigara içmeyi bıraktım.

- Eu parei de fumar faz três anos.
- Parei de fumar faz três anos.

Kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.

Eu gosto mais de café do que de chá.

- Sigarayı bıraktı.
- O, sigara içmeyi bıraktı.

Ele parou de fumar.

O, sigara içmeyi bırakmaya yemin etti.

Ele jurou parar de fumar.

Gerçekten sigara içmeyi bırakman gerektiğini düşünüyorum.

Eu realmente acho que você deveria parar de fumar.

Daha az bira içmeyi kesinlikle denemelisin.

- Você deve definitivamente tentar beber menos cerveja.
- Tu deves realmente fazer tudo para não beber tanta cerveja.

Sigara içmeyi bırakman gerekir; sağlık için zararlı.

Você deveria parar de fumar; é ruim para sua saúde.

İstediğim herhangi bir zaman sigara içmeyi bırakabilirim.

Eu posso deixar de fumar quando quiser.

O, ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

Ele a aconselhou a parar de beber.

Bazı insanlar sigara içmeyi bıraktıklarında kilo alır.

Algumas pessoas ganham peso quando param de fumar.

O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.

Ele resolveu parar de fumar.

Tom babasını sigara içmeyi bırakmaya ikna etti.

- O Tom convenceu o pai dele a parar de fumar.
- O Tom convenceu o seu pai a parar de fumar.

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

Os europeus gostam de beber vinho.

- Avrupalılar şarap içmeyi sever.
- Avrupalılar şarap içmek isterler.

Os europeus gostam de beber vinho.

Tom'un doktoru ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.

O médico de Tom aconselhou-o a parar de beber.

- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.
- Sigara içmeyi bıraktı ve koşuya başladı.

Ele parou de fumar e começou a correr.

Eskiden çok sigara içerdim ama artık sigara içmeyi bıraktım.

Eu costumava fumar muito, mas agora eu parei.

Annenle mi veya babanla mı şarap içmeyi tercih edersin?

Você preferiria tomar vinho com a sua mãe ou com o seu pai?

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

Tom parou de fumar.

O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.

Ele é uma pessoa diferente quando está bêbado, então eu não gosto de beber com ele.

- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.

- Ele parou de fumar e começou a correr.
- Ela parou de fumar e começou a correr.

- Ben sigara içmeyi bir yıl önce bıraktım.
- Sigarayı bir sene önce bıraktım.

- Deixei de fumar um ano atrás.
- Eu parei de fumar há um ano.
- Parei de fumar há um ano.

Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.

Toda vez que o preço dos cigarros sobe, muita gente tenta parar de fumar.

- Tom ve Mary sigarayı bırakacaklarına dair söz verdiler.
- Tom ve Mary sigara içmeyi bırakacaklarına dair söz verdiler.

- Tom e Mary prometeram que parariam de fumar.
- Tom e Mary prometeram parar de fumar.